Sun Savunma Net olarak bağımsız içeriklerimizi ücretsiz sunabilmek için reklam gelirlerine ihtiyaç duyuyoruz. Lütfen sitemizi desteklemek için reklam engelleyicinizi devre dışı bırakın ya da sitemizi beyaz listeye (whitelist) ekleyin.
Son günlerde çok yadırgadığımız garip görüntüler ve olaylar öyle arttı ki dayanılacak gibi değil.
Parti değiştiren omurgasız bir belediye başkanı ilk iş olarak makamındaki Atatürk posterini küçüğü ile değiştirip yanına büyükçe bir RTE posteri astı.
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında Kalecik’te resmi bir kurum RTE posterinin yarısı büyüklükte RTE posteri asarken Türk bayrağı bile reisin posterinden küçük kaldı.
Devletin başı olan şahıs Anıtkabirdeki saygı töreninde çelenk koyduktan sonra yerine geçerken kıçını mozoleye döndü.
DİB ‘lığı 30 Ağustos zaferini kutladığı hutbede Atatürk adını anmadı.
RTE de alışılageldiği gibi bayram mesajında Atatürk ismini kullanmadı.
Bunlar siyasilerden, yobazlardan alıştığımız, Atatürk karşıtlığı hatta düşmanlığı hareket ve söylemler.
Bir de sosyal medyayı sallayan askerlerle ilgili görüntüler var ki beni diğerlerinden çok fazla rahatsız etti.
KÜÇÜK ASKER
Küçükken severek söylediğimiz bir çocuk şarkısı (KÜÇÜK AYŞE/ASKER) vardı.
Çocuklara asker sevgisi aşılamaya yönelikti.
Küçük asker, küçük asker napıyorsun bize göster.
Tüfeğime bakıyorum, palaskamı takıyorum, ben kışlama gidiyorum..
şeklinde anımsadığım sözleri vardı.
Şimdilerde yapılanlara bir bakalım.
RTE ve eşi ile komuta kademesindeki askerlerin bir fotoğrafı dolaştı.
Adamların kılık kıyafeti acemi erde bile kabul edilemez.
Sanırım fotomontajdı.
Başka bir fotoğraf, Anıtkabirdeki törene katılan bir tümgeneral polis memuru tarafından üst aramasına tabi tutuluyor.
Neyse ki montaj olduğu anlaşıldı. Toplumun duyarlılığını kaşıyan kötü niyetli bir girişimdi.
RTE’nin askere güvenmediği gerçeği fotoğrafı gerçek göstermeye yetiyor da artıyor. İşin bir acı yönü de bu.
Hele son görüntü tuz biberdi:
TEKNOFEST’te düzenlene törende MSB Güler ve Dz.KK Tatlıoğlu gemi maketi taşıdı, onlar maketi tutarken RTE de mikrofonu alıp gerine gerine konuştu.
Yaşar Güler en 50 yıl üniforma taşımış her kademede görev yapmış çok deneyimli bir asker eskisi.
Bir törende kim nerede durur, bayrağı-flamayı kim nasıl taşır, bir maket tutulacaksa kim tutar gibi konuları herkesten iyi bilen biridir. Ya da en azından öyle olması gerekir.
O maketi aslan gibi iki Levent/Mehmetçik taşır onlar da gerekiyorsa RTE’nin arkasında dururlar olur biter.
Yapılanlara medyada; kepazelik, soytarılık, rezalet vb. tepki ifadeleri yağıyor.
KİME ZARAR VERİLİYOR?
Bütün bu olanlar akla yukarıdaki soruyu getiriyor.
Devlet kurumlarını, devleti yönetenler askerini küçük düşürerek, küçük/önemsiz göstererek kendilerini büyüttüklerini mi sanıyor?
Tam tersine devleti, kurumları ve kendilerini küçültmüyorlar mı?
Devlet kurumlarını, kuruluşlarını temsil edenler yüceltildikçe devlet ve onu yönetenler de yücelmez mi?
Ya Bakan Güler ve Dz.KK gibi makamlarının hakkını veremeyenlere ne demeli?
Kendilerini küçültürken devletin güzide kurumuna ne kadar zarar verdiklerinin farkında değiller mi?
Bizler farkındayız, Türk toplumu farkında ve çok üzülüyoruz.
Gerek siyasi gerekse askeri makamları işgal edenlerin de duyarlı davranmalarını bekliyoruz.
Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE