savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,2798
EURO
37,6945
ALTIN
2.898,32
BIST
9.024,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Açık
25°C
Ankara
25°C
Açık
Salı Parçalı Bulutlu
28°C
Çarşamba Az Bulutlu
25°C
Perşembe Az Bulutlu
25°C
Cuma Az Bulutlu
25°C

Erdoğan Yönetiminde Türkiye’nin İslamlaştığını Gösteren Yedi Kanıt

Erdoğan Yönetiminde Türkiye’nin İslamlaştığını Gösteren Yedi Kanıt
A+
A-

Erdoğan Yönetiminde Türkiye’nin İslamlaştığını Gösteren Yedi Kanıt

Yazar: Rafiq ibn Jubair

Çeviren: Ercan Caner

Modern Türkiye devleti, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması ve sonrasında İslami halifeliğin kaldırılmasıyla dünyaya gelmiştir. Modern ve laik Türkiye’nin kurucusu olarak tanınan Mustafa Kemal Atatürk, ülkede İslam’ın rolünü ortadan kaldıran birçok reforma imza atmıştır. Medreseler kapatılmış, dini kıyafetlerin giyilmesi yasaklanmış, ezan Arapçadan Türkçeye çevrilmiş[1] ve birçok laik kanunlar benimsenmiştir.

Türkiye, yıllar boyunca oldukça laik bir ülke statüsünü korumuştur. Bununla beraber, önceki başbakan ve şimdi cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği altındaki Adalet ve Kalkınma Partisinin idaresi altında, Atatürk tarafından kazandırılan laik kanunlar tersine çevrilmiş ve bu manevra Türkiye’yi çok daha fazla İslamcı bir ülke konumuna getirmiştir.

Aşağıda Türkiye’nin çok daha fazla İslamcı bir ülke haline dönüştüğünü gösteren yedi emare sunulmuştur:

  1. Binlerce Cami İnşa Edilmiştir

    cami

35,000 kapasiteli Çamlıca Cami Kompleksi Foto: Ali Aksoyer/İstanbul (DHA)

Atlantic dergisinin iddiasına göre; 2002 – 2013 yılları arasında Türk hükümeti tarafından 17.000 yeni cami inşa edilmiştir. Birçok caminin inşası da halen sürmektedir ve Osmanlı döneminden kalma camilerin restorasyonu için de çok büyük paralar harcanmıştır.

Çevirenin Notları: Diyanet İşleri Başkanlığının verilerine göre: Türkiye’de 2015 yılındaki cami sayısı 86.762’dir. Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye’deki cami sayısı ise 75.941’dir. Türkiye’de en fazla cami 3.317 olan rakamla İstanbul’da bulunmaktadır. İstanbul’u sırasıyla Konya (3.134), Ankara (2.964) ve Kastamonu illeri izlemektedir. Diyarbakır ilinde bulunan cami sayısı da 2.004 adettir. Rakamlar 31 Aralık 2015 verilerini göstermektedir ve Diyanet İşleri Başkanlığı web sitesinden alınmıştır. Aynı tarihli verilere göre Kur’an kursu sayısı 17.560’dır, bunlardan öğrenime açık olanların sayısı ise 15.611 adettir. Kur’an kurslarına katılan kursiyer sayısı 1.148.521’dir. Kursa devam edenlerin 1.056.146’sı kadınken sadece 92.375’i erkektir.

  1. Türban Yasağı Kaldırılmıştır

turban

Başörtüsüyle Okullarına Giden Kız Öğrenciler

Türbanın kamusal alanlarda öğretmen, avukat, parlamenter ve diğer devlet memurları tarafından giyilmesi yasaklanmıştır. Son yıllarda, Adalet ve Kalkınma Partisi türbanın okullarda ve devlet kurumlarında giyilmesiyle ilgili yasakları ortadan kaldırmıştır. Kasım 2015 ayı içerisinde bir hâkim bir dava esnasında başörtüsü takan ilk kadın olmuştur (Al Arabiya). Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), kadın hâkim ve savcıların türban takmalarını yasaklayan kanunu yürürlükten kaldırmıştır.

Ağustos 2015 ayında Ayşen Gürcan[2] Müslüman fakat laik bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk başörtüsü takan bakan olmuştur (Al Arabiya).

Çevirenin Notları: 52 yaşında olan Gürcan, Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığına, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından getirilmiştir. Üç çocuk annesi olan Ayşen Gürcan, Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetim kurulunda görev yaptığı TURGEV (Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı) üyesidir. Adalet ve Kalkınma Partisinin başörtüsüyle ilgili uygulamaları muhalifler tarafından Türkiye’nin laik toplum temellerinin altının oyulduğu eleştirilerine hedef olmaktadır.

  1. Bir Milyon Öğrenci İmam Hatip Liselerine Kayıt Yaptırmıştır

van-ozalp

İmam Hatip Lisesindeki Kız Öğrenciler

İmam Hatip okulları, dini eğitim vermek ve imamları eğitmek üzere tasarlanmış mesleki eğitim ve öğretim kurumlarıdırlar. Türkiye’deki camilere imamlar hükümet tarafından atanmaktadır ve imamların çoğunluğu İmam Hatip okullarında eğitilmektedirler. Bu okullar Atatürk reformlarıyla medreselerin yasaklanması ve kapatılması sonrasında açılmışlardır.

Yazar Jubair’in ‘‘The Turkey Analyst’’e dayandırdığı bilgilere göre; 2002 yılında İmam Hatip okullarına devam eden öğrenci sayısı 65.000 iken,  bu sayı 2013 yılında 658.000’e ulaşmıştır. İmam Hatip okullarının yaygınlaştırılmasında öncülük yapan Bilal Erdoğan’a göre ise bu rakam bir milyona ulaşmıştır.

Çevirenin Notları: Eğitim Sendikası web sitesinden alınan aşağıdaki tabloya bakıldığında ise, 2002-2003 Eğitim-Öğretim yılında imam hatip lisesi sayısı sadece 450 iken, bu okullara devam eden öğrenci sayısı da 71.100’dür. Erdoğan liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisinin yönetiminde geçen 13 yıl sonrasında ise okul sayısı 1.149’a, öğrenci sayısı da 555.870’ ulaşmıştır. 

2015 yılı verilerine göre; 86.762 cami, 17.560 Kur’an kursu ile bunlara devam eden 1.148.521 öğrenci ve 600.000 rakamına yaklaşan İmam Hatipli öğrenci sayıları dikkate alındığında, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu modern ve laik Türkiye Cumhuriyetinde laik yasaların ters yüz edildiğini görmemek mümkün değildir. Hepsinden önemlisi de cami, Kur’an kursu ve imam hatip okullarındaki artışın aynı oranla devam etmesi durumunda gelecekte Türkiye’nin tamamen bir İslam ülkesi haline geleceğidir.

Özellikle vurgulamak istediğim bir nokta da; Kur’an kurslarına devam eden toplam 1.148.521 öğrenciden sadece 92.375’nin erkek olmasıdır. Ailenin temelini kadının oluşturduğu ve kadının çocukların eğitimindeki rolünün babadan çok daha fazla olduğu göz önüne alındığında Adalet ve Kalkınma Partisinin oy sayısını artırmak maksadıyla yaptığı çalışmalarda kimleri ve ne denli akıllıca hedef aldığı ortadadır.

imam-hatip-ogrenci-sayisi

2002-2016 Dönemi İmam Hatip Lise ve Öğrenci  Sayıları – egitimsen.org.tr

Yeni Şafak gazetesinin bildirdiğine göre; ‘‘Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2012 yılsonu verilerine göre Türkiye nüfusu 75 milyon 627 bin iken Diyanet İşleri Başkanlığı kayıtlarında 81 ilde toplam 84 bin 684 cami bulunmakta ve ortalama 893 kişiye bir cami düşmektedir.’’

Yeni Şafak gazetesinin bildirdiğine göre: ‘‘Verilere göre, nüfusa oranla en çok cami bulunan il Kastamonu’dur. Nüfusu 359.808 olan Kastamonu’da 2. 577 cami bulunmaktadır. Göç veren bu ilde 139 kişiye bir cami düşmektedir. Bu ili 201.000 nüfuslu Sinop 1.083 cami ile izlemektedir. Sinop’ta 185 kişiye bir cami düşmektedir. Bu iki ili, Bolu 228 kişiye, Karabük 240 kişiye, Bartın 243 kişiye, Artvin 245 kişiye, Çankırı 257 kişiye ve Giresun 281 kişiye bir cami düşerek izlemektedir.’’

‘‘Nüfusu 13 milyon 854 bin olan İstanbul ise 3.190 cami ile en çok ibadethanenin bulunduğu il durumunda olsa da bu oran nüfusa göre hesaplandığında 4.343 İstanbulluya bir cami düşerek nüfusa oranla en az camiye sahiptir. Kişi başına en az cami düşen iller bakımından İstanbul’u İzmir 2.197, Gaziantep 1.924, Ankara 1.727, Tekirdağ 1.721, Bursa 1.619, Adana 1.560 ve Hatay 1.510 kişiye bir cami düşerek takip etmektedir.’’

  1. Zorunlu Dini Eğitim

zorunlu-din-egitimi

Agence France-Presse / Getty Images

Zorunlu din dersi eğitimi Türkiye’deki bütün okullarda hükümet tarafından uygulamaya koyulmuştur. Peygamber Muhammed’in hayatı ve Kur’an dersleri de seçmeli ders olarak eğitim-öğretim müfredatına eklenmişlerdir.

 “Biz dindar bir gençlik yetiştirmek istiyoruz,”

“Siz muhafazakâr demokrat bir parti kimliği sahibi olan AK Partiden ateist bir nesil mi yetiştirmesini bekliyorsunuz? O belki senin için olabilir, senin amacın olabilir, ama bizim böyle bir amacımız yok. Biz muhafazakâr ve demokrat, milletinin, vatanının değerlerine, ilkelerine,  tarihten gelen ilkelerine sahip çıkan bir nesil yetiştireceğiz.’’

Recep Tayyip Erdoğan

Çevirenin Notu: AHİM (Avrupa İnsan hakları Mahkemesi), okullarda zorunlu olarak okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin uygulanmasına yönelik verdiği karara Türkiye’nin itirazını gündemine almayı ret etmiştir. AHİM üyeleri tarafından oy birliği ile alınan kararın gerekçesinde, Avrupa İnsan hakları Sözleşmesinin eğitimle ilgili maddesinin ihlal edildiği belirtilmiş ve ‘‘zaman geçirilmeden’’ bu dersin zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiği belirtilmiştir. Erdoğan’ın bu konuyla ilgili demeci aşağıdadır.

“Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu fizik, kimya, matematik dersinin tartışma konusu olduğunu göremezsiniz. Ne hikmetse zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi tartışma konusu olur.” “…Eğer (din dersi) olsun mu olmasın mı diye tartışılacaksa uyuşturucu bağımlılığından, terörden, şiddetten neden şikâyet ediliyor.”

Recep Tayyip Erdoğan

Çevirenin Notu: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi, kesinleşen AHİM kararı doğrultusunda zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır. Seçmeli dersler grubunda yer alan Kur’an, Hazreti Muhammed’in Hayatı ve Temel Dini Bilgiler dersleri ‘‘din eğitimi almak isteyen’’ öğrenciler için fazlasıyla yeterlidir. Devlet eğitim ve öğretim kurumlarında bütün dini inançlara eşit mesafede durmak zorundadır.

  1. Kur’an Kurslarında Yaş Sınırı Kaldırıldı

kuran-kutsal-kitap

Kur’an – Kutsal Kitap

Kur’an kurslarına katılacak çocuklarda 12 olan yaş sınırı kaldırılmıştır. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi daha küçük yaştaki çocukların da Kur’an kurslarına devam edebilmesi için yaş sınırını kaldırmıştır. 2013 yılında okul öncesi çocuklar için Kur’an Kursları Projesi hükümet tarafından başlatılmıştır.

Çevirenin Notu: Milliyet Gazetesinin konuyla ilgili haberine göre; 28 Şubat darbesinin ürünlerinden olan, Kur’an kurslarına giden çocuklara 12 yaş sınırı getiren uygulama, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, Kur’an Kursları Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle kaldırılmıştır. Yeni uygulamaya göre 12 yaş altındaki çocuklar da, okulların tatil olduğu zamanlarda, velisinin isteğine bağlı olarak Kur’an kurslarına gidebilecektir. Kur’an kurslarında aşağıdaki faaliyetler de gerçekleştirilebilecektir:

– Kur’an-ı Kerim’i usulüne uygun olarak yüzünden okumayı öğretmek,

– Tecvid, tashih-i huruf ve talim gibi Kur’an-ı Kerim’i usulüne uygun ve güzel okumayı sağlayıcı bilgileri uygulamalı olarak öğretmek,

– Özellikle namaz ibadeti için gerekli sure, ayet ve duaları ezberletmek ve anlamlarını öğretmek,

– Hafız yetiştirmek ve hafızlık yaptırmak,

– Kur’an-ı Kerim’in daha iyi anlaşılmasını sağlamak,

– İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile Hazreti Peygamberin hayatı ve örnek ahlakı hakkında kurslara katılanların tümüne bilgiler vermek,

– Açılacak kurslarda sadece Kur’an eğitimi değil, dini içerikli sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlemek.

  1. Alkol Satışı ve Reklamlarına Sınırlamalar Getirildi

alkol-yasagi

Foto: Cihan/Ria Novosti

Laik Türkiye, Müslüman bir ülkede alkollü içkilerin açık olarak satışına izin vermiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi 2013 yılında uygulamaya koyduğu bir torba yasayla cami ve okulların 100 metre yakınında alkol reklamlarını yasaklamıştır. Reuters’in haberine göre; televizyon ve filmlerde de sigara ve alkolle ilgili görüntülerin de buzlanması zorunlu hale getirilmiştir.

Hürriyet Daily News gazetesine göre; okul yurtları, sağlık kurumları, spor kulüpleri, eğitim kurumları ve benzin istasyonlarında alkol satışları tamamen, gece saat 22.00 sonrası ise her yerde alkol satışı yasaklanmıştır.

Çevirenin Notu: Akşam Gazetesinden Ebru TOKTAR ÇEKİÇ’in bildirdiğine göre; ‘‘Gece saat 22.00’den sonra sekiz saat boyunca sabah 06.00’ya kadar perakende içki satışı söz konusu olmayacaktır. Yasağa uymayan büfe ve marketlere 20.000 Türk lirasından 100.000 Türk lirasına kadar idari para cezası kesilecektir. O saatte içki içmek isteyen, evinde alkollü içecek yoksa bar ya da restoranlara gitmek zorunda kalacaktır. Adalet ve Kalkınma Partisi televizyon, dizi, film ve müzik kliplerinde de içki görüntüsünü yasaklamıştır, alkol görüntüleri buzlanacaktır. Alkol yasağını RTÜK denetleyecek ve uymayanlara idari para cezası verecektir.’’

  1. İslami Bankacılığın Yaygınlaşması

ziraat-katilim-bankasi

İslami bankacılık son yıllarda oldukça yaygınlaşmıştır. Daily Sabah’ın haberine göre devlete ait Ziraat Katılım bankasının 2018 yılına kadar 170 şube sayısına ulaşması beklenmektedir.

Yaptığı son konuşmalardan birinde Türkiye Cumhurbaşkanı, kâr esaslı bankacılık sistemini zalim olarak nitelendirmiş ve İslami bankacılığın faydalarından bahsetmiştir.

 “Eğer gelişmek istiyorsak, bu zalim sistem yerine, gerçek bir katılım sistemiyle büyümeye ihtiyacımız var. İslami finans bankacılığı varlığa dayalı yapısı, risk paylaşımını esas alması ve spekülasyonlara kapalı olmasıyla, mevcut bankacılık sisteminden tümüyle farklı bir yapıdır. İnanıyorum ki bu sistem Türk ekonomisinin arkasındaki itici güç olacaktır.’’

Recep Tayyip Erdoğan

 

Çevirenin Notu: 2006 yılında Bali’deki D-8 zirvesinde ise Erdoğan: ‘‘İslami bankacılık söylemiyle mi ortaya çıkacağız yoksa faizsiz finans anlayışıyla mı ortaya çıkacağız. Eğer İslam bankacılığı, İslami bankacılık söylemiyle ortaya çıkarsak korkarım ki bu bizim için farklı bir tuzak durumuna da düşer ve bu tam aksine İslam karşıtlarının faizsiz finans sektörüne olan yaklaşımını uzaklaştırır ve buna bir dini yaklaşım, kılıf giydirilirse bizler için ayrı bir sıkıntı olur. Onun için burada olayı faiz tanımından hareketle değerlendirmek çok daha isabetli olacaktır. Bu konuda bilimsel çalışma şart. D-8 bu konuda bir çalışma yapabilir.” ifadelerini kullanmıştır.

 

 

rafiq-ibn-jubair

Rafiq ibn Jubair, IlmFeed kurucusu ve editörüdür. Grafik tasarımcısı ve sayısal pazarlama uzmanıdır. Rafiq İslami Bilimler mezunudur ve hadis, tefsir ve fıkıh alanında çalışmalar yürütmektedir.

 

Yazar Ercan Caner 

Çeviren: Ercan Caner, Elektrik ve Elektronik Mühendisliğinin yanı sıra, uçak ve helikopter lisanslarına sahiptir. Yüksek lisans derecesini Gazi Üniversitesi’nden Avrupa Birliği – Türkiye İlişkileri alanında alan Caner, halen Türkiye Hava Sahası Yönetimi alanında Haliç Üniversitesi’nde doktora tez çalışmalarını sürdürmektedir. İnsansız Hava Araçları (2014) ve Taarruz Helikopterleri (2015) konulu makaleleri yayımlanmıştır. 39 yılı kapsayan TSK, BM ve NATO ile savunma sanayii deneyimlerine sahiptir. E-mail:ercancaner@gmail.com @ercancaner1963       

ÇN: Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.

http://ilmfeed.com/7-ways-turkey-has-become-more-islamic-under-the-leadership-of-president-erdogan/

 

[1] Ezan “Tanrı  uludur…” diye ilk olarak 29 Ocak 1932’de Fatih Camii’nde okunmuştur. Bu fikri ilk ortaya atan Ziya Gökalp’tir. 1928 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği ile İlahiyat Fakültesi hocaları arasında görüşülmek üzere bir ıslahat (düzeltme/iyileştirme) layihası hazırlanmıştır. Gündeme alındığı halde görüşülmediği anlaşılan bu layihanın 3. Maddesinin bir bendinde şu ifadeler yer almaktadır:

‘“İbadet lisanı Türkçe olmalıdır. Ayetlerin, duaların, hutbelerin, Türkçe şekilleri kabul ve öyle yapılmalıdır.”

10 Nisan 1928’de anayasanın 2. maddesinde yer alan “Devletin dini din-i İslam’dır” ibaresi kaldırılmış böylece devlet hukuken de laik hale gelmiştir. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün takibi ve yer yer bizzat katılarak doğrudan yaptırdığı çalışmaların ardından, 1932 yılı 29 Ocak itibariyle ilk kez Fatih Camii’nde ezan Türkçe olarak okunmuştur (http://www.ihvanlar.net/2015/02/01/turkce-ezani-kim-onerdi-ve-ne-zaman-okundu/).

 [2] Ayşen Gürcan (Doğum. 25 Kasım 1963; Burdur), Türk bürokrat ve eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı. Görevini Ahmet Davutoğlu başkanlığında kurulan Seçim Hükümeti’nde, 28 Ağustos 2015–17 Kasım 2015 tarihleri arasında sürdürmüştür. Cumhuriyet tarihinin ve seçim hükümetinin ilk başörtülü kadın bakanı olmuştur.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.