savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,7784
EURO
36,7823
ALTIN
2.946,32
BIST
10.081,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
10°C
Ankara
10°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Az Bulutlu
14°C
Pazartesi Az Bulutlu
14°C
Salı Az Bulutlu
12°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
8°C

Doğru Sıfatlar Nedir

Doğru Sıfatlar Nedir

Doğru Sıfatlar Nedir?

Başkan mı yoksa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Cumhurbaşkanı mı? Beyaz Ev mi yoksa Beyaz Saray mı?

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 20 Ekim 2018

 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Cumhurbaşkanı mı ?-Başkan mı?

Oyladık, kabul ettik, Resmi Gazetede yayınlanan 477 Sayılı Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtik.

Uygulamaya da 9 Temmuz 2018 günü TBMM’de icra edilen yemin töreni sonrasında resmen başlandı. Ve parlamenter sistemin yerini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi aldı. Merak edenler yukarıdaki tabloda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi teşkilatını inceleyebilirler.

Bazı yazılı ve görsel medya kuruluşları, anlaşılmaz bir ısrarla ‘‘Başkan’’ sıfatını kullanmayı sürdürüyorlar.

Zorlamaya gerek yok, kepe ve teşkilat şemasına bir göz atın yeter! Sizin başkan demenizle kimse başkan olmaz.

Beyaz Ev mi?-Beyaz Saray mı?

White House – İngilizce – Beyaz Ev

Maison Blanche – Fransızca – Beyaz Ev

Weißes Haus – Almanca – Beyaz Ev

Casa Bianca – İtalyanca – Beyaz Ev

ホワイトハウス – Japonca – Beyaz Ev

белый дом – Rusça – Beyaz Ev

Casa Blanca – İspanyolca – Beyaz Ev

White House – Sun Savunma Sitesince – Beyaz Ev

White House – Türkçe – Beyaz Saray

Bakınız bu bir evdir, rengi beyaz olduğu için de bütün dünya tarafından ‘‘Beyaz Ev’’ olarak anılmaktadır.

Alıntıdır

Herkes Beyaz Ev derken neden Beyaz Saray dendiğinin analizini psikologlara bırakıyor ve doğrusunun Beyaz Ev olduğunu vurguluyorum. Beyaz Ev denince de aklıma gelen aşağıdaki gerçekleri paylaşmayı bir borç biliyorum.

1981 yılında ABD Başkanlığı görevine başlamasından yaklaşık bir ay sonra dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan ve eşi Nancy Reagan, Beyaz Saray’da akşam yemeğini yedikten sonra hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaşırlar.

Görevli garson yemeğin hesap faturasını getirmiştir. Baş kâhyanın bir garsonla gönderdiği hesap faturasında sadece o akşamın değil son bir ayın bütün yemeklerinin hesabı da yer almaktadır.

Sadece yemekler de değil…

Ağırladıkları kişisel misafirlerin, bir aydır kullandıkları kuru temizleme hizmetinden, diş fırçası, diş macunu, temizlik ve parfümeri malzemelerine kadar bütün kişisel malzemelerin ücreti de miktarlarıyla beraber kaydedilmiştir.

Ronald Reagan, hesabın büyüklüğüne şaşırsa da görevlinin getirdiği faturayı gülümseyerek alır ve muhasebeye maaşından ödenmesi talimatı verir.

Kocasının aksine Nancy Reagan’ın şaşkınlığı çok daha büyüktür. Anılarında, ‘kimse bize Başkan ve Eşinin Beyaz Saray’da yaşarken yedikleri yemeklere ve kullandıkları günlük malzemelere para ödemek zorunda olduklarından bahsetmemişti’ diye anlatıyor o şaşkınlık anını.

ABD eski Başkanı Bill Clinton’un eşi Hillary Clinton‘ın, bu yıl yayınlanan “Hard Choices” kitabının tanıtım ve imza gezilerinden birinde, Beyaz Saray’dan ayrıldıkları zaman, ‘borç içinde ve beş parasız olduklarını’ söylemesi, sosyal medyada büyük yankı yapmıştı.

 

Bakınız bu bir külliyedir, Türkiye’nin başkenti Ankara’da bulunan Cumhurbaşkanlığı Külliyesidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi cumhurbaşkanın da dediği gibi “Büyüklerimiz çok güzel şeyler söylemişler. Bunlardan biri de şu, itibardan tasarruf olmaz. Çünkü gelenler gidenler oraya bakıyor. Burada bir itibar var buradan tasarruf olmaz”. Muhalefetin oda sayısını dahi bilmediği külliyeye bir saray denilebilir. Netekim tam 1150 odası vardır. Foto: Sabah.

Hillary Clinton, sekiz yıl kaldıkları Beyaz Saray’dan taşınınca Washington DC’de ve New York’ta mortgage kredisiyle iki ev aldıklarını, bu kredi ile kızları Chelsea’nin Stanford Üniversitesi parasının kendilerini, 2001 kışında 12 milyon dolar borcu olan bir aile haline getirdiğini anlatacaktı.

Peki, 8 yıl boyunca yıllık ortalama 500 bin dolar maaşı olan ve kira gideri olmayan bir aile niçin Beyaz Saray’dan beş parasız ayrılacaktı?

ABD Başkanları Beyaz Saray’a kira ödemez ama onun dışındaki her şey maaşlarından kesilir.

Beyaz Saray, devletin ABD Başkanı için tahsis ettiği misafirhanedir ve orada 4 ya da 8 yılını geçirmek zorunda olan her aile, kendilerinin ve kişisel misafirlerinin bütün masraflarını kendisi karşılamak durumundadır.

 

Sadece resmi devlet konuklarının ağırlanma masrafını Amerikan vergi mükellefleri öder.

Geri kalan kişisel mutfak giderleri, hizmet ve malzemelerin ücreti Başkan ve ailesine aittir.

                                                                                                                                  Foto: People

Başkan takım elbiselerinin kuru temizleme ücretini kendisi ödemek zorundadır.

Konutun başkan ve ailesinin kaldıkları kısmındaki temizlikçi, garson ve hizmetçilerin çalıştıkları süredeki saat ücretini de başkan öder.

Kısacası, kira ve elektrik faturası dışında kendileri için harcanan her kuruşu devlete ödemek zorundadırlar.

Çünkü ABD bir monarşi değil bir cumhuriyettir ve bu konut da bir ‘saray’ değil bir evdir.

Washington DC’de ‘’1600 Pennsylvania Avenue’’ adresinde bulunan dünyanın bu en ünlü evinin adı Türkçe’ye yanlış şekilde ‘Beyaz Saray’ diye çevrilmiş olsa da, aslında İngilizce’deki orijinal adı ‘White House‘ yani ‘Beyaz Ev‘dir.

Ve ABD’ye devlet başkanı seçildi diye kimse, devletin parasını keyfince harcayamaz. Sadece bu ev içinde de değil her yerde…

ABD Başkanı, şehir dışı tatil masraflarını, hafta sonlarını geçirmek istediğinde Camp David’teki dinlenme evinin hafta sonu masraflarını kendi cebinden karşılamak zorunda.

Yine örneğin başkan, ABD Başkanlık uçağına, devlet delegasyonundan olmayan tek bir kişi bile bindirecekse, (kardeşi bile olsa), bir ticari yolcu uçağının ‘first class’ uçak bileti miktarınca devlete para ödemek zorundadır.

Gerald Ford’tan George W. Bush’a kadar 6 başkan döneminde bu evin ‘baş kâhyası (chief usher)’ olmuş Gary Walters’ın deyişi ile başkan ve ailesi bu evin 4 veya 8 yıllık kira sözleşmesine sahip kiracılarıdır.

İstedikleri yemekler pişirilir, malzemeler ve ürünler istedikleri markalardan seçilir ama parasını Amerikan halkı değil, Başkan ve ailesi maaşlarından öder.

Ve doğal olarak fiyatın yüksekliğine alışmaları zaman alır.

Çünkü başkanlar ve ailelerine verilen hizmet 5 yıldızlı otel kalitesinde olduğu gibi başkanın bunlar için ödeyeceği para da 5 yıldızlı otel fiyatları düzeyindedir.

Devlet konutu diye cüzi ücretlendirme yapılmaz. Walters, ‘yemek, hizmet ve malzemelerin pahalı olduğundan yakınmayan tek bir first aile hatırlamıyorum’ diyor.

George W. Bush’un eşi Laura Bush da, “Spoken from the Heart” adlı anı kitabında, Beyaz Saray’da yaşamanın ne kadar pahalı olduğundan yakınıyor.

Onu en çok zorlayan konulardan biri de, her gün saçlarını yapan kuaföre, devleti temsil edeceği törenlere giderken bile olsa, ücretini kendisinin ödemesi olmuş.

Bill Clinton ve Monica Lewinsky Oval Ofiste poz verirlerken. Foto: Jim Health TV.

Bayan Bush kitabında, faturanın aylık geldiğini ve Başkan ve eşi ile iki kızının bütün yemeklerinin, kullandıkları bütün kişisel malzemelerin, kuru temizleme dâhil tüm hizmetlerin, garsonların ve temizlik görevlilerinin saat başı ücretinin, özel misafirlerinin tüm masraflarının bu faturada yer aldığını yazıyor.

‘’Ülkenin First Lady’si olarak giyeceğim kıyafetlerin de özel tasarım olması gerektiği şartı vardı ama elbisenin ücretinin yanı sıra bu tasarımların ücreti de yine benden tahsil ediliyordu.’’

ABD Başkanlarının maaşına en son 1999 yılında zam yapıldı. Buna göre ABD Başkanın çıplak maaşı yıllık 400 bin dolar civarında. 50 bin dolar da görev tazminatı ödenir.

Bu her iki ödemede vergiye dâhildir. Başkan bunların gelir vergisini ödemek zorunda.

Bunların yanı sıra başkanın gezileri için, vergiden muaf yıllık 100 bin dolar harcırah ödenir.

Ancak, Beyaz Saray faturasının yüksekliği göz önüne alındığında bir ABD Başkanı, maaşının neredeyse tamamını aylık giderlerine harcar.

Yani ayrıca bir serveti yoksa Beyaz Saray’da ‘ucu ucuna’ yaşamak durumunda…

Belki de bu yüzden Başkan Gerald Ford, Beyaz Evi, ‘Bugüne kadar gördüğüm en lüks sosyal yardım konutu’ diye tanımlamıştı.

Beyaz Ev, karmaşık bir yapıdır. Aynı anda hem bir konut, hem bir müze ve hem de bir devlet dairesidir.

Beyaz Ev’in önü Birleşik Devletlerdeki en ünlü protesto merkezlerinden bir tanesidir. Foto: COAST Country

ABD dünyanın süper gücü olmasına rağmen, Beyaz Ev, dünyadaki en büyük devlet başkanı sarayı değil, aksine büyük devletler içindeki en küçük devlet başkanlığı konutlarından biridir.

Sadece bir katından, dünyanın en büyük devletinin yürütme organı yönetilir.

”1700’lerin dünyasında 13 kolonili devlet için inşa edilmiş, bugün dünya lideriyiz. Bu ihtiyaca uygun çok daha büyük bir saray yapalım” diyen tek bir başkan bile olmamıştır.

Kimsenin aklına böyle bir şey gelmez. Çünkü Beyaz Ev, ABD demokrasisinde ‘devamlılığın’ da sembolüdür.

Ve yine Beyaz Ev, kendi toplumundan izole bir yer de değil. Dünyada, içinde başkan yaşadığı halde halkının ziyaretine açık tek devlet başkanlığı konutudur.

Çünkü Amerikan tarihinin en önemli kültür müzesidir. Haftalık ortalama ziyaretçi sayısı 30 bindir.

Başkanın penceresinin bir kaç on metre uzağındaki bahçe demirliğinin önü ise ABD’nin en ünlü gösteri ve protesto yeridir.

Beyaz Ev, başkanlar için kalıcı bir ihtişam ve keyif sarayı değil geçici bir barınma ve hizmet yeridir.

Başkan Truman’a göre, ‘dışı çok gösterişli bir hapishaneden başka bir şey değildi.

Ronald Reagan ise, buradaki yılları boyunca kendisini sürekli bir akvaryum balığı gibi hissettiğini anlatır.

Michelle Obama da geçtiğimiz yıl, ‘’çok iyi dekore edilmiş bir hapishane’’ olarak niteleyecekti.

Bu eve kiracı başkanlar aileleriyle gelir geçer. Mülk sahibi Amerikan halkıdır.

ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.