savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,2457
EURO
37,6052
ALTIN
2.913,43
BIST
9.109,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Açık
27°C
Ankara
27°C
Açık
Cumartesi Parçalı Bulutlu
28°C
Pazar Hafif Yağmurlu
25°C
Pazartesi Açık
23°C
Salı Parçalı Bulutlu
25°C

Işid Terör Örgütünü Yenen Iraklı Genç Kız

Işid Terör Örgütünü Yenen Iraklı Genç Kız

Farida Khalaf, 19 yaşında ve Kuzey Irak’ta bir bölgede doğmuş. Ağustos 2014 ayı içerisinde bir gün köyü IŞİD Terör Örgütü militanlarının saldırısına uğruyor. Köyün erkekleri infaz ediliyor ve Farida diğer kadınlarla birlikte seks kölesi  yapılıyor. Bize nasıl hayatta kaldığını ve cehennemden nasıl kaçtığını anlattı.

“Onlara daha güçlü olduğumu gösterebilmek için mücadele ettim ve hayatta kaldım.’” Farida, eski IŞİD kölesi.

claire terve

Claire Tervé, Web editörü, haftalık makale yazarı. Paris IEJ Üniversitesinde gazetecelik yüksek lisans öğrencisi.

 

genç ıraklı kız

Farida* 19 yaşında, Almanya’da yaşıyor. Kendi yaşlarındaki bir çok genç gibi gelecekle ilgili hayalleri var, matematik öğretmeni olmayı düşlüyor. Fakat Farida diğer gençler gibi değil.

Bir kaç ay öncesine kadar Farida, Suriye’de IŞİD militanlarının seks kölesidir. Doc Hugo yayınevi tarafından basılan ‘La jeune fille qui a vaincu Daesh – IŞİD’i yenen genç kız’ isimli kitabında bize köyünün İslamcı fanatikler tarafından nasıl yerle bir edildiğini, Suriye’de yaşadığı cehennemi ve nasıl kaçtığını anlatıyor. Sorularımızdan bazılarını yanıtlamayı da kabul etti.


Hikayesi 4 Ağustos 2014 tarihinde başlıyor,  o tarihte henüz 17 yaşında ve ailesi ile birlikte Kuzey Irak bölgesinde bulunan Sinjar dağlarındaki bir köyde yaşıyor. Ailesi  ve erkek kardeşleriyle birlikte sakin bir yaşam sürüyorlar, okula gidiyor ve gelecekte bir matematik öğretmeni olmanın hayallerini kuruyor.

Bir yaz günü, Musul kentini ele geçirmeyi müteakip IŞİD militanları köylerine saldırıyor. Mezapotamya tarihinin en eski dinlerinden olan Yezidi mensubu oldukları için köyün sakinlerine iki seçenek sunuluyor: İslam dinini seçmeleri ya da ölüm. Dinlerine bağlı kalmayı seçtikleri için erkeklerin hepsi infaz ediliyor, kadınlar ise IŞİD militanlarının seks kölesi yapılıyor.

Dört ay boyunca genç Farida büyük acılar yaşıyor, aşağılanmalar, IŞİD militanlarının seks oyuncağı olma, seks kölesi olarak alınıp satılma ve insanlık ile kadınlık onurunun ayaklar altına alınması. İslami devletin başkenti olduğu iddia edilen Rakka’ya götürülüyor.

Annesinden ayrı düşen Farida birçok IŞİD savaşçısına satılıyor, hayatta kalma mücadelesi de ilk andan itibaren başlıyor. Genç kız bir çok kez sahip değiştiriyor, bunun nedeni çok agresif ve aceleci olması. Bir çok kez öldüresiye dövülüyor. ‘Militanları kışkırtıyordum, bu benim karakterim. Birisi bana kötü davrandığında tepki gösteriyor ve savaşıyordum, ne kadar kuvvetli oldukları ve çabalarımın boşuna olduğu umurumda değildi’.

Bir çok kez yaşları 12-18 arasında değişen arkadaşları ile birlikte intihar girişiminde bulundular. Boşuna bir çabaydı. Kendilerini  asmak üzereyken yakalandıklarında öldüresiye dövüldüler. Bir dayak sonrasında Farida birkaç hafta yatmak zorunda kaldı.

Günlük rutin yaşamı şiddet, tecavüz, kötü muamele ve tehditlerden ibaretti. ‘Böylesine bir durumdayken bütün yaşamınız boyunca esir kalacağınızı ve ailenizi bir daha görme şansı olmadan öleceğinizi düşünüyorsunuz. Çok ümit kırıcı bir durumdu. Bana ümit veren tek şey inancımdı’ diye açıklıyor Farida.

Diğer kadınlarla birlikte bir arada tutulan Farida daima şansın dönmesini ve kaçma fırsatı yakalamayı hayal ediyordu. Diğer kadınlarla arasında farklı ilişkiler geliştirmişti. Bazılarına güveniyodu ve onlar için herşeyi  yapabilirdi, ama içlerinden bazılarına asla güvenmiyordu, bunun nedeni çok teslimiyetçi olmalarıydı. Hiç bir kadınla sırlarını paylaşmıyordu, IŞİD militanlarına söylemelerinden korkuyordu. IŞİD tarafından beyinleri yıkanan ya da sadece korkudan kadınlar sırlarını militanlara söyleyebilirdi.

‘Bizi yakalasalardı neler yapabileceklerini  hayal dahi edemiyordum’

 Sonunda birkaç ay geçer ve şans yüzüne güler. Beş diğer kızla birlikte Farida kaçmayı başarır. Korku veren ve zorluklarla dolu bir maceraydı. ‘Gerçekten karmakarışıktı, çok büyük risklere girdik, bizi yakalasalardı neler yapabileceklerini hayal  dahi edemiyordum’. Kaçışı sonrasında Suriye çöllerinde hayatta kalma mücadelesi  veren Farida sonunda Fırat Nehri kıyısında bir Yezidi mülteci  kampına ulaşır. Kurtulma ve kendi  halkına kavuşma sevinci çok kısa sürer, kendi insanları onu kirletilmiş olarak görmektedir. Mucize eseri ailesinin sağ kalan üyeleri ile buluşur. Irak’a ulaşıp aile üyelerinden bazıları ile bir araya gelen Farida bir organizasyonun desteği ile Almanya’ya gitme ve geleceğini  orada yeniden kurma şansını yakalar.

Defalarca tecavüze uğrayan Farida da kendisini kirletilmiş hissetmekte ve kendi toplumundan birisiyle evlenmesinin imkansız olduğunu düşünmektedir. ‘Asla Irak’a dönmeyeceğim, Almanya’da mutluyum, huzur dolu bir ülke burası. Yezidi toplumunun da Irak’ta bir geleceği olacağını düşünmüyorum. Irak’ta asla yeniden barış, güven ve huzur içerisinde olamayız, ana vatanım için bunları ifade etmek üzücü olsa da maalesef gerçek bu’ diye sözlerini noktalamaktadır.

Annesi ve iki erkek kardeşi ile birlikte Almanya’da yaşamına devam eden Farida bir liseye gitmektedir ve matematik dersinde sınıfının en başarılısıdır. Matematik öğretmeni olma düşünü gerçekleştirmeye de kararlıdır…

* İsim değiştirilmiştir.

 

Yazar Ercan Caner

Çeviren: Ercan Caner, 

Ercan Caner, Elektrik ve Elektronik Mühendisliğinin yanı sıra, uçak ve helikopter lisanslarına sahip olan Caner, yüksek lisansını Avrupa Birliği – Türkiye İlişkileri alanında Gazi Üniversitesinde tamamlamıştır. Türkiye Hava Sahası Yönetimi alanında doktora tez çalışmalarını sürdüren Caner’in İnsansız Hava Araçları (2014) ve Taarruz Helikopterleri (2015) konulu makaleleri yayımlanmıştır. 36 yılı kapsayan TSK, BM ve NATO deneyimlerine sahiptir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.