savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2783
EURO
35,0922
ALTIN
2.276,62
BIST
8.806,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
22°C
Ankara
22°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Açık
23°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
23°C
Pazar Açık
24°C

Antidepresan İlaçlar ve Ölüm Riski

Antidepresan İlaçlar ve Ölüm Riski
A+
A-

Antidepresan İlaçlar ve Ölüm Riski

Yazar: Ana Sandoiu, 19 Eylül 2017

Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 26 Eylül 2017

Birleşik Devletlerde her 10 kişiden birisi antidepresan ilaç kullanmaktadır.

Yeni yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre; herkes tarafından yaygın olarak kullanılan antidepresan ilaçlar sağlık için büyük bir tehlike oluşturmaktadırlar. Halen Birleşik Devletlerde, her on kişiden birisinin antidepresan ilaç kullandığı tahmin edilmektedir. Buna ilave olarak; kırk ve ellili yaşlardaki her dört kadından bir tanesinin antidepresan ilaç kullandığı bilinmektedir.

En yaygın olarak kullanılan antidepresanlar SSRI (Selective Serotonin Reuptake Inhibitor – Seçici Serotonin Geri Emilim Engelleyicisi) olarak bilinen fluoxetine veya sertraline gibi ilaçlardır. Bu ilaçlar merkezi sinir sisteminde, serotoninin geri emilimini engeller ve genellikle, depresyon gibi bazı zihin hastalıklarının tedavisinde kullanılırlar.


Depresyondaki insanlarda serotonin seviyesi azalmış durumdadır. Serotonin, tıpkı dopamin ve norepinefrin gibi beyindeki sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayan kimyasal bir maddedir. Serotonin ve diğer kimyasal maddeler, sinir hücreleri tarafından emilirler. İşte SSRI ilaçlar bu geri emilimini engelleyerek depresyondaki hastalara daha iyi bir ruh hali vermektedir. Fakat bu ilaçların uzun vadedeki etkileri oldukça tartışmalı bir konudur.

Antidepresan ilaçlar hakkında süregelen tartışmalar, Kanada, Ontario’da bulunan McMaster Üniversitesinden bir grup araştırmacıyı antidepresan kullanımı ile ölüm riski arasındaki bağlantıyı incelemeye yöneltmiştir.

Stresi azaltan yiyecekler

Bu konuda yaptıkları çalışmanın sonuçlarını kaleme alan yazarlar, antidepresanların, evrimsel olarak, yüzyıllar içinde gelişen biyokimyasallar tarafından düzenlenen çok uyarlamalı süreçleri tahrip ettiklerini ve potansiyel olarak ölüm riskini artırdığını ifade etmektedirler. Serotonin bu biyokimyasallardan bir tanesidir.

Psychotheraphy and Psychosomatics adlı dergide yayımlanan çalışmanın yazarları; McMaster Üniversitesinden Marta Maslej ve aynı üniversitede görev yapan önde gelen araştırmacı Paul Andrews’dir.

Ölüm riski %33 oranında artmıştır

Profesör Andrews ve ekibi, çeşitli tıbbi veri bankalarındaki mevcut araştırmaları kullanarak, ölüm oranı ile antidepresan ilaç kullanımı arasındaki ilişkiyi belirlemeye çalışmışlardır. Araştırmada, daha önce yapılan 16 çalışmadan yararlanılmış ve incelenen örnek sayısı 375.000’e ulaşmıştır.

Araştırmacılar; kalp damar hastalıkları, kardiyovasküler risk ve antidepresan sınıfları üzerindeki verileri toplamışlardır. SSRI antidepresan ilaçları TCA (Tricyclik Antidepressant – Trisiklik Antidepresan) ve diğer ilaç türleri araştırma esnasında incelenmiştir.

Yatağa girdiğinizde ve rahatlamaya başladığınızda serotonin seviyeniz yükselir. Serotonin seviyenizin yükselmesi vücudunuza; uykuyu başlatan, vücut ısınızı düşüren ve uyku saykılınızı düzenleyen melatonin üretme sinyali gönderir.

Araştırmacılar, birçok farklı tıbbi araştırmanın sonuçlarını kullandıkları kendi çalışmalarında karmaşık etkiler modelini kullanmışlardır. Maslej, kullandıkları metodoloji hakkında Medical News Today (MNT) dergisine yaptığı doyurucu açıklamasında; sadece depresyon ve diğer hastalıklar gibi önemli değişkenlerin yer aldığı araştırmalardan faydalandıklarını ve ölüm oranının artmasına neden olan diğer faktörleri ise dikkate almadıklarını ifade etmiştir.

Ulaşılan verilere göre; genel insan popülasyonunda antidepresan ilaç kullananların, kullanmayanlara göre erken ölüm riski %33 daha fazladır. Buna ilave olarak antidepresan ilaç kullananlarda, kalp krizi ve felç gibi kalp damar hastalıklarından etkilenme riski de %14 oranında daha fazladır.

Maslej açıklamalarında, risk/hata faktörüyle ilgili olarak, bulgularında hata payının olmadığını, ciddi depresyon rahatsızlığı olan insanların daha fazla antidepresan ilaç alma eğiliminde olduklarını ve eğer durum buysa ölüm riskindeki artışın antidepresan ilaç kullanımından mı yoksa daha ağır depresyondan mı kaynaklandığını bilmelerinin mümkün olmadığını ifade etmiştir. Bu konuyu biraz daha açıklamak gerekir ise, örneğin antidepresan ilaç kullanmanın kısırlık oranının artmasıyla bağlantılı olduğu söylenebilir. Bununla beraber depresyon da kendi başına kısırlığın artmasında bilinen bir faktördür. Sonuç olarak, antidepresan ilaçlar ile kısırlık arasında bir bağlantı varmış gibi görülebilir. Buna tıp literatüründe ‘‘confounding by indication’’ adı verilmektedir. Maslej çalışmalarında bu yanılgı payının dikkate alındığını vurgulamaktadır.

Klinik depresyon nedeniyle tedavi edilen insanların yarıdan fazlasında antidepresan ilaç kullanımı sonrasında dahi depresyon durumu devam etmektedir. St. Louis’de bulunan Washington University School of Medicine’den araştırmacılar hastalarda hangi tedaviyi geliştirmek için ikinci veya faklı bir antidepresan kullanımını kapsayan yeni stratejiler geliştirmeyi planlamaktadırlar. Foto: Robert J. Boston/Washington University School of Medicine

Bu meseleyi ele alırken, sadece antidepresan ilaç kullanmayan insanlardaki depresyonu değerlendirdiklerini ve ölüm oranı riskinin yine de yüksek olduğunu gördüklerini ifade etmektedir.

Geniş kitleler tarafından ilk jenerasyon antidepresanlar olarak algılanan SSRI ve TCA antidepresan ilaçlarında önemli bir fark tespit edilmemiştir.

Yapılan çalışmanın bulgularına göre; kalp ve şeker gibi kardiyometabolik rahatsızlıkları olanlar üzerinde antidepresan ilaçların olumsuz etkisine rastlanmamıştır.

Bu sonuç, pıhtı önleyici ve kan inceltici özellikleri nedeniyle antidepresan ilaçların kardiyovasküler rahatsızlıkları olan insanlar için yardımcı olabileceği, sağlıklı insanlar için ise zararlı olduğu yönündeki hipotezle de uyumludur.

Serotonin düzenini bozmanın yan etkileri olabilir

Profesör Andrews ve ekibi, bulguların araştırmacıları harekete geçirmesi ve antidepresan ilaçların etki sisteminin nasıl çalıştığının daha derin bir şekilde incelenmesi gerekliliğini vurgulamaktadırlar.

Serotonin, beyinde birçok karmaşık prosese aracılık eden bir nörotransmitter veya kimyasal mesajcıdır. Alt beyin veya beyin kökündeki sinir hücreleri tarafından üretilmektedir. Farelerin beynindeki serotonin üreten hücrelerin, vücut sıcaklığı ve nefes almanın dengeli bir şekilde muhafazasında önemli bir rol oynadığı ispatlanmıştır. Foto: U.S. Department of Health & Human Services.

‘‘Sonuçlardan oldukça endişeliyiz. Araştırma bulgularına göre; vücut ile etkileşimi tam olarak anlaşılmadan antidepresan ilaçların kullanılmamaları gerekmektedir.’’

_ Profesör Paul Andrews

Toronto Üniversitesinden çalışmaya katılan Benoit Mulsant da endişelerini dile getirerek; ‘‘Antidepresan ilaçları, uzun vadede faydadan çok zararı olup olmadıklarını bilmiyor olsam da hastalarıma yazıyorum’’ ifadelerini kullanmaktadır.

Spor yapmanın insan vücuduna birçok faydası vardır, serotonin seviyesini yükseltmek bunlardan bir tanesidir. Sevdiğiniz ve hoşunuza giden bir spor ile uğraşın, severek yapmadığınızda beklediğiniz sonuçları alamayabilirsiniz. Foto: Matt Parsons Chiropractic Associates, Inc

‘‘Bazı hastalarda zararlı olabilecekleri yönünde endişelerim var ve bazı psikiyatristler neden 50 yıldır bu soruya daha doyurucu bir yanıt bulamadığımızı merak etmektedirler.’’

Bu gözleme dayalı bir çalışma olduğundan, araştırmacılar çalışmalarında nedensellik açısından herhangi bir sonuca ulaşamamışlardır.

Bununla birlikte MNT’ye bulguların olası mekanizmasını açıklayan Maslej, antidepresan ilaçların, serotonin ve dopamin gibi önemli biyokimyasallar olan mono aminlerin fonksiyonlarını bozduklarını ve bu mono aminlerin sadece beyinde değil vücudun her yerinde çok önemli fonksiyonları olduğunu ifade etmektedir.

Maslej sözlerini; ‘‘serotonin büyümeyi, üremeyi, sindirimi, bağışıklık sistemini ve birçok diğer süreci etkilemektedir ve hemen hemen bütün ana organlarda bulunmaktadır’’ şeklinde sürdürmektedir.

Bu nedenlerle; serotoninin çalışma sistemini tahrip etmek, birçok farklı şekilde ölüm riskinin artmasına katkı sağlayan olumsuz etkilere neden olabilir.

Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak sadece bilgi vermek maksadıyla çevrilmiştir. Sağlık konularında öncelikle doktor tavsiyelerini dikkate almak çok önemlidir. Yazının orijinal metnine aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

https://www.medicalnewstoday.com/articles/319462.php

 

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.