savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3662
EURO
35,0212
ALTIN
2.326,21
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
23°C
Ankara
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
24°C
Pazar Açık
24°C
Pazartesi Az Bulutlu
26°C
Salı Az Bulutlu
21°C

Zavallı Erdoğan söz ağızdan uçup gitmeden iki kez düşünecektin

Zavallı Erdoğan söz ağızdan uçup gitmeden iki kez düşünecektin

Küstah Pravda!

 

Zavallı Erdoğan söz ağızdan uçup gitmeden iki kez düşünecektin

 

 

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Kırım’ı Rus toprağı olarak tanımayacağını söylemeden önce iki kez düşünmeliydi. Türkiye’nin Ukrayna’nın ulusal egemenliğini koruyacağını da söylememeliydi. Bu ifadeler bir bumerang gibi kendisine dönebilir.

 

Yazar: Alexander Shtorm, Pravda, 27 Eylül 2021

Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 29 Eylül 2021

 

 

Erdoğan’ın açıklamalarının, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Rusya’da yapacağı görüşme öncesinde son derece uygunsuz göründüğünü söylemeye hiç gerek yok.

 

Putin’in resmi sözcüsü Dmitry Peskov, Türkiye Cumhurbaşkanının 76’ıncı Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma hakkında yorum yapmış ve Rusya’nın Erdoğan’ın konuşmasını üzücü bulduğunu dile getirmiştir.

(Çevirenin Notu: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan BM 76’ıncı Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada; ‘‘İlhakını tanımadığımız Kırım dâhil, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunmasına önem veriyoruz’’ ifadelerini kullanmıştır.)

 

Recep Erdoğan BM kürsüsünde yaptığı konuşmada, Kırım’ın Rusya ile yeniden birleşmesinin Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin ağır bir ihlali olduğuna dikkat çekmiştir.

Erdoğan’ın, bu söyleminin Moskova’dan çok acı bir tepkiye neden olacağını bilmemesinin mümkün olmadığını söylemeye gerek yok.

 

Kremlin’de yapılan yorumları inceleyen bazı uzmanlar, Türk cumhurbaşkanının genel olarak Rusya’da ve özelde de Kırım’da sesini duyurmak istediğini öne sürmektedir.

Türkiye ve Kırım Tatarları arasında Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri özel bir ilişki bulunmaktadır. Bu nedenle, Erdoğan’ın yeni Osmanlıcılık fikirlerini ilettiği ileri sürülebilir.

Erdoğan Türkiye’yi bütün Türklerin çıkarlarının savunucusu olarak sunmaya çalışıyor, ancak Türkiye hiç şüphesiz Osmanlı İmparatorluğu’nun 18’inci yüzyılın sonuna kadar Kırım üzerinde sahip olduğu kontrol ve himaye gücünü hiçbir zaman eski haline döndüremeyecek.

Teoride Erdoğan’a Müslüman dünyası için olan öneminin, özellikle BM Genel Kurulu kürsüsünden hatırlatılması gerekmektedir.

Erdoğan’ın Kırım konusundaki tutumunun NATO’nun resmi yaklaşımı ile uyumlu olduğu göz önüne alındığında dayanışma apaçık ortadadır.

Erdoğan Yeni Osmanlı İmparatorluğu karşılığında Kırım’ı tanıyabilir

Bunun yanı sıra; Erdoğan’ın Kırım’ı Rusya’nın bir parçası olarak tanımayı kabul ederek pazarlık yaptığı da ileri sürülebilir, Türk lider başta Orta Doğu olmak üzere, Rusya’dan daha fazla taviz koparmaya çalışacaktır.

 

Erdoğan 29 Eylül günü Rus paydaşı ile görüşmek üzere Rusya’yı ziyaret edecek

Recep Erdoğan’ın son röportajlarından bir tanesinde ABD’nin Suriye ve Irak’tan çekilmesini istediğini belirtmekte fayda var.

 

‘‘Tabi ki benim burada tasarrufum olursa Suriye’den çıkmalarıdır, Irak’tan çıkmalarıdır. Afganistan’dan çıktıkları gibi çıkmalarıdır. Çünkü eğer dünyada biz barışa hizmet etmeyi istiyorsak barış için o bölgelerde kalmanın hiçbir anlamı yok. Bırakalım o bölge halkı, o bölgedeki yönetim kararını kendisi versin’’

CBS televizyonuna verdiği mülakattaki bu bölüm, aslında Kremlin’de müzakere edeceği meseleyle ilgilidir. Belki de Erdoğan, Putin’den, görünüşte mülteci akınını engellemek maksadıyla Suriye’nin İdlib Eyaletinde konuşlanan 3.000 Türk askerini imha etmemesini talep edecektir.

(Çevirenin Notu: 3.000 Türk askeriyle ilgili olarak orijinal metinde kullanılan ‘‘annihilate’’ fiilinin 1974 basımlı Oxford Advanced Learner’s Dictionary of Current English Learner’s Dictionaries’deki anlamı ‘‘destroy completely; end the existence of ‘eg an army, a fleet – tamamen imha etmek; örneği bir ordu, bir filoyu ortadan kaldırmak’’ olarak verilmektedir. Cambridge Dictionary’de aynı sözcüğün anlamı ise; to destroy something completely so that nothing is left – geride hiçbir şey kalmamacasına bir şeyi imha etmek’’ olarak verilmektedir.)

Kısa bir süre önce, Türkiye’nin İdlib’deki askeri varlığı; Türk kontrol noktaları ve Özgür Suriye Ordusu olarak adlandırılan Türk vekâlet ordusu ile sınırlıydı, ancak şimdi orada, Suriye topraklarının bir kısmının resmi işgali olarak nitelendirilebilecek düzenli ordu birlikleri bulunmaktadır.

Erdoğan’ı anlamak kolay, çünkü zavallının yeniden seçilme şansı yok. Siyasi puanlar kazanmak maksadıyla Suriye topraklarının bir kısmını mı işgal etmek istiyor? Osmanlı İmparatorluğu çoktan ortadan yok oldu. Bu çok ilginç bir oyun olacak gibi görünüyor ve hepimiz Putin ve Assad’ın bu oyunu nasıl oynadığını bekleyip göreceğiz.

Çevirenin Notları: Öncelikle Türkiye cumhurbaşkanı için ağır ve saygısız ifadeler içeren ve hepsinden önemlisi Türk askeri için ‘‘tamamen imha’’ ifadesi kullanılan bu yazıyı kaleme alma cüretini gösteren Alexander Shtorm’u şiddetle kınıyorum.

İdlib Eyaletinde kaçınılmaz sonun hızla yaklaştığı ve geçmişte Halep Eyaleti’nden İdlib’e sürülen ve Rusya ile Suriye Arap Cumhuriyeti tarafından terörist oldukları iddia edilenlere karşı yoğunlaşan hava saldırıları bunun en büyük göstergesidir.

Türkiye açısından en önemli hususlar; yukarıdaki haritada gösterilen kontrol noktalarında hava desteğinden yoksun olarak bulunan Türk askerlerinin güvenliği ve Rusya desteğindeki Assad güçlerinin saldırıları sonrası daha da kuzeye ve hatta Türk topraklarına sığınmak isteyecek olan yeni mültecilerdir.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile baş başa görüşecek olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İdlib meselesini çözmesini; Türk askerlerinin güvenliğinin sağlanmasını ve Amerikan CBS Televizyonu ile mülakatta Suriye ile ilgili bir soruya verdiği  ‘‘istenmediğimiz yerde durmayız, istenmediğimiz yerde bulunmayız’’ sözlerini hatırlayarak, Suriye politikasını yeniden gözden geçirmesini diliyorum.

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.