savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3764
EURO
35,0246
ALTIN
2.326,54
BIST
9.142,40
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
23°C
Ankara
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
24°C
Pazar Açık
25°C
Pazartesi Az Bulutlu
25°C
Salı Az Bulutlu
23°C

V FOR VENDETTA

V FOR VENDETTA
A+
A-

V FOR VENDETTA

İnsanlar hükümetlerinden korkmamalıdır. Hükümet insanlarından korkmalıdır.

Yazar: Brittany Kennedy, LetterPile, 10 Mayıs 2016

Çeviren: Ercan Caner,  Sun Savunma Net, 29 Kasım 2017

Grafik romanı ‘‘V for Vendetta’’ ile Alan Moore, okuyucularını, ideal toplumu belirlemek için hem faşizm hem de anarşizmi analiz etmeleri için provoke etmekte ve onları kışkırtmaktadır. Ayrıntılara özel dikkat yöntemi ile Moore, okuyucuları ile ana karakteri ‘‘V’’ etrafında odaklanan ve okuyucuyu onun ahlâkını sorgulamaya iten bir hikâye paylaşmaktadır. Sosyal anlatım ile birleşen grafik ayrıntılara karmaşık dikkat ve sembolik bir karakter ile entrika seçenekleriyle ‘‘V for Vendetta’’  romanı, 20’nci yüzyıl sonlarına doğru İngiltere’si üzerine odaklanan sosyal bir eleştiridir.

Roman, 5 Kasım 1997 tarihinde İngiltere’nin Londra kentinde başlamaktadır. Meçhul anarşist ‘‘V’’, kimliğini gizlemek maksadıyla bir Guy Fawkes[1] maskesi takmaktadır. O, Norsefire Partisinin faşist liderlerini öldürmeyi planlamaktadır, o zamanlar İngiltere faşist bir diktatör tarafından yönetilmektedir. Moore, faşist diktatörlüğü birleşik bir yapı olarak tanımlamayı dener ve buna uygun olarak beş kurum yaratır. Gözetleme organizasyonlarını ‘‘Göz’’ olarak nitelendirir çünkü bunlar vatandaşları gözetlemektedirler. Dedektiflikleri ise ‘‘Burun’’ olarak nitelendirir. Bu sembolleştirmenin arkasında yatan neden, dedektiflerin şüphelileri ortaya çıkarmak için, köpeklerin kemik aramaları gibi davranmalarıdır. Devlet tarafından kontrol edilen ve ‘‘Ağız’’ olarak tanımlanan medya da topluma propagandayı yayma görevini üstlenmiştir. Ve son olarak kolluk kuvvetleri de ‘‘Parmaklar’’ olarak nitelendirilmektedir. Kolluk kuvvetlerinde görevli olanlardan bahsederken ise ‘‘Parmak Adamlar’’ terimini kullanmaktadır.

Romanın başında ‘‘V’’, Evey adlı bir kızı, ona tecavüz etmeyi ve sonra da öldürmeyi planlayan Parmak Adamlar’ın elinden kurtarır. ‘‘V’’, Evey’i, bir bombayı patlatarak Westminister Sarayını havaya uçurduğu bir çatıya çıkarır. Sonra birlikte adamın Shadow Gallery – Gölge Galeri adlı evine giderler ve Evey orada adama, siyasi bir protestocu olan babasının tutuklanma hikâyesini anlatır.

Her şey yanlış olduğunda, birlikte şarkı söyleyemediğiniz zamanlarda, tereddüt etmeyin, beklememelisiniz: sadece beni çağırın veya ‘‘V’’ diye bağırın; Gerçeklik için ‘‘V’’, Görev için ‘‘V’’. Çünkü gerçek özgürlük intikam almaktır.

‘‘V’’, İngiltere Merkezi Suç Mahkemesinin bulunduğu Old Bailey’de bir bomba patlatır. Sonra faşist partisinin önde gelen üç liderini öldürür. Ağız medyasından ‘‘Kaderin Sesi’’ olarak tanımlanan, her akşam Kader Bilgisayarı tarafından yaratılan haberleri, televizyon ve radyodan okuyan aptal ve zalim Lewis Prothero’yu öldürür, oyuncak bebek koleksiyonunu yakınca Prothero çıldırarak ölmüştür. ‘‘V’’, bir sübyancı olan piskopos Lilliman’ı da zehirli kutsal şarabı içmeye zorlayarak öldürür. Lilliman aynı zamanda fanatik bir zalimdir. Son olarak da insanların beyin ve bedenlerini değiştiren ilaçlar üzerinde çalışmalar yapan ve bunları Larkhill Hapishanesindeki mahkumlara veren Doktor Surridge’yi, ölümcül bir enjeksiyon ile öldürür. Mahkûmları barbarca öldüren Doktor Surridge’yi acı vermeyen bir ilaçla öldürmüştür. Kurbanları, Kaderin Sesi Prothero ve Sübyancı Piskopos Lilliman da geçmişte bir zamanlar Larkhill Hapishanesinde görev yapmışlardır.

Rahmetli Doktor Surridge’nin günlüğünü inceleyen Dedektif Finch (Burun), ‘‘V’’nin de bir zamanlar Larkhill Hapishanesinin 5 numaralı odasında tutuklu olarak yattığını keşfeder. Ona da bütün mahkûmlara zorla enjekte edilen Seri 5 enjekte edilmiş, ‘‘V’’ hariç herkes ölmüştür. Finch, ‘‘V’’nin gerçek kimliğini gizlemek maksadıyla anı defterindeki bazı sayfaları kopardığını ve hapishanede kendisini tanıyan herkesi öldürdüğünü anlar. Anı defterinden öğrendiklerine göre ‘‘V’’,  hapishaneden gardiyanlara kimyasallar ile saldırarak kaçmıştır. Finch diğer burunlar gibi değildir, kendi liderine dahi hoşnutsuzluğunu dile getirir. Giderek ‘‘V’’yi yakalama arzusu bir tutkuya dönüşen Finch, sevgilisi öldükten sonra LSD alır ve ‘‘V’’ gibi düşünmesini sağlayan zihinsel bir dönüşüme uğrar. Sonunda ‘‘V’’yi yakalayarak öldürmeyi başaran Finch, ‘‘V’’nin Norsefire Rejimine karşı çıkmakta haklı olduğunu kabul eder. Romanın sonunda Finch, bir daha asla bir zalimin emirlerini yerine getirmeyeceğine dair yemin eder.

Bu maskenin altında etten çok daha fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var ve fikirler kurşun geçirmezler.

23 Şubat 1998 tarihinde ‘‘V’’ radyoda vatandaşları, hayatlarının kontrolünü kendi ellerine almaları ve halkın yararı için çalışamayan liderleri seçmemeleri ve desteklememeleri yönünde uyaran bir yayın yapar. ‘Siz artık onların şirketlerinin bir malı değilsiniz… bana işinde biraz ilerleme göstermen için iki yıl süren var. Eğer bu sürenin sonunda hala ilerleme için isteksizsen kovulacaksın. Anarşist yorumları toplumda ve yönetenlerde ahlaki bir şoku harekete geçirir.

‘‘V’’ ve Evey arasındaki ilişki gelişmeye başlar ve bir noktada Evey, adamın onun babası olduğuna ikna olur, fakat yanılmıştır. ‘‘V’’nin ahlaki değerleriyle ilgili bir tartışma sonrasında Evey kendisini terk edilmiş olarak bir sokakta yalnız başına bulur. Sokakta âşık olacağı Gordon Dietrich ile karşılaşır. Dietrich, Harper isimli bir suçlu tarafından öldürülür. İntikam almak isteyen ve Harper’i öldüren Evey başka bir cinayetle suçlanır ve kaçırılır. Evey, saçlarının tıraş edildiği, işkenceye maruz kaldığı ve sorgulandığı karanlık bir hücreye koyulur. Larkhill Hapishanesinde dört numaralı hücrede kalan, hayatta olduğunu sandığı fakat aslında hayatını kaybetmiş olan Valerie adlı bir kadının mektubunu bulur. Evey, Valerie’nin tutkulu mektubundan etkilenmiştir ve onu desteklemeye, onun yanında durmaya karar verir. Evey hapsedilmesinin, ‘‘V’’ tarafından ayarlanan ve onu ‘‘V’’ ve Valerie ile aynı duruma sokan bir test olduğunu anladığında serbest bırakılır. Bu deney Evey’in, kendi kişiliğinin bir anarşist olduğunu kabullenmesine neden olmuştur.

Adaletsizlik kanun haline geldiğinde isyan bir görev olur.

5 Kasım 1998 tarihinde ‘‘V’’; Jordan Tower (Ağız) ve Post Office Tower (Göz) merkezinde dinleme şube (Kulak) şefi Etheridge’nin öldüğü bombalar patlatır. Toplumun asla huzur ve barışa kavuşamayacağını ve anarşinin karmaşaya neden olduğunu anlamıştır.

Dedektif Niche (Kulak), Shadow Gallery’de ‘‘V’’yi vurur ve o, Evey’in kolları arasında hayata gözlerini yumar. Evey, onu belirsiz bir karakter olarak bırakmak istediğinden maskesini çıkarmamaya karar verir. Bunun yerine ‘‘V’’nin fazla kostümlerinden bir tanesini giyer ve onun son görevini yerine getirir. ‘‘V’’ gibi giyindikten ve kasabaya nasıl yaşamaları konusunda kararı kendilerinin vermesi gerektiğini anons ettikten sonra Downing Street 10 numaraya giden bir yeraltı trenine patlayıcıları gönderir.


‘‘V’’nin ölü bedeni de trenin içindedir, Evey ona, her zaman istediği Viking cenaze törenini verecektir. Evey, ‘‘V’’nin işini yapmaya devam eder, bu arada birçok çırak kazanmaktadır. Finch düzeni yeniden tesis etme çabalarına son verir, romanın sonunda o artık yalnız bir adamdır. Bu grafik sembolleştirme okuyucunun anarşinin etkilerini görmesine yardım eder; romanın kalanında da temel konseptlerin analiz edilmesini sağlayan benzer tasvirler yer almaktadır.

Romanın anlatımında grafik tarzının kullanılması Frank Miller’in[2] çalışmasına benzemektedir, süper kahraman tarzının bir kısmı olarak sınıflandırılabilir. Anlatımın çoğunda sayfa başına altı panel (çeşitli sütunlara sahip üç sıra halinde) kullanılmıştır. Bu romanın renkleri genellikle siyah ve iddiasız renklerdir, fakat Old Bailey’in bombalanması gibi çok önemli sahnelerde değişmektedir. Romanda çok az renk kullanılması onun daha koyu tonuna katkı sağlamaktadır. Bazı sahneler ise bu paternden sapmakta ve daha önemli olmaktadır.

Gerçek gölgelerde gizlenebilir, insanlardan saklanabilir, o öldürülemez, çünkü yalanın aksine, gerçek ölümsüzdür.

‘‘V for Vendetta’’ romanının dördüncü sayısının başı bir anlamda bölümün geri kalanı için bir ‘‘giriş’’ gibidir. ‘‘V’’ piyanosunun başına geçer ve çalmaya başlar. Bu paneller tam sayfa ve siyah ile koyu kırmızı renkli çizimlerle bezenmiştir. Çalmaya başladığında olaylar ‘‘V’’nin notaları ile şekillenmektedir. Bu ‘‘Şiddetli Kabare’’, romanın grafik anlatımından ayrılmakta ve ‘‘V’’nin toplumu şekillendirmede, bireyler üzerindeki etki ve kontrolünü göstermektedir.

Bütün kenti gösteren tam sayfa sahneler de bulunmaktadır. Miller’in Kara Şövalye adlı romanına benzer şekilde, kent anlatımda önemli bir yer tutmaktadır. Bu tam sayfa kent manzaraları, İngiltere ve simgelerinin önemine dikkat çekmektedir. Bu simgeler vasıtası ile hükümet toplumu kontrol edebilmektedir, bunu durdurmak için ‘‘V’’ bu kurumları tahrip etmek zorundadır.

Faşizm ve anarşizm arasındaki çatışma bu grafik romanda incelenmiştir. ‘‘V’’, Finch ve Evey’in birbirine zıt hikâyeleri, toplumsal kültürde faaliyetler ve ahlakın incelenmesinde çok önemlidir. ‘‘V’’, Larkhill’de kendisine öğretildiği şekilde; dünyaya özgürlüğü getirmeyi denemektedir. Finch’in ‘‘V’’nin kimliğini ortaya çıkarmak için sürdürdüğü araştırma okuyucuya, ‘‘V’’nin faaliyetlerinin ahlaklılığını analiz etme ve fonksiyonel bir kurum olarak devleti anlamasına da imkân sağlamaktadır. Evey’in umut, ümitsizlik ve evrim hikâyesi ise okuyucuya bu karaktere korkak, şaşkın ve uysal bir bireyi bağdaştırmasına neden olmaktadır. Bu üç bakış açısı sayesinde okuyucu, onların anarşi, isyan ve ‘‘V’’nin ideolojilerini karşılaştırma imkânına kavuşmaktadır.

İnsanların çoğu gerçekten özgürlüğü istemezler, çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve insanların çoğu sorumluluktan korkarlar…

Okuyucuya, onun bilinmezliğini ve meçhullüğünü vurgulamak maksadıyla ‘‘V’’nin gerçek kimliği asla gösterilmemektedir. Moore okuyucusunun bu karakterin haklı, haksız, aklı başında veya çılgın olduğu yönündeki kararı kendisinin vermesini istemektedir. Moore okuyucunun, sadece Larkhill’de  ‘‘V’’nin başından neler geçtiğini ve yaşadıklarını anlamasına izin vermektedir, fazlasına değil. ‘‘V’’ romanın ana karakteri olmasına rağmen, bir birey olarak analiz edilmemelidir. O anarşinin bir gösterimidir ve bu nedenle ismi basitçe bir semboldür.

‘‘V’’ harfi ve beş numarası Moore’nin romanında çok önemli bir yer tutmaktadır; ‘‘V’’nin adı, bilimsel bir deney maksadıyla tutulduğu Larkhill Hapishanesindeki beş numaralı hücreye atıfta bulunmaktadır. Bu rakama ve  ‘‘V’’ harfine yapılan atıflar bütün roman boyunca çok yaygındır. ‘‘V’’ dördüncü meselenin başında Beethoven’in Beşinci senfonisini çalmaktadır, aynı şekilde Thomas Pynchons’un ‘‘V’’ adlı romanına atıfta bulunmaktadır. Her bölüm ‘‘V’’ harfi ile başlamaktadır. Önemli bombalama olayları Kasım ayının beşinde ve Şubat ayının 23’ünde (iki ve üç rakamlarının toplamı beştir) gerçekleşmektedir. Bu sembol, romanın birçok sayfasında görülmektedir. Karakter ‘‘V’’nin anarşiyi sembolize etmesine benzer şekilde, bir daire tarafından çevrelenen ters çevrilmiş bir ‘‘V’’ harfi de anarşinin sembolüdür.

Evey adı da tıpkı ‘‘V’’nin adı gibi önemsizdir. Evey’in adı, ‘‘IV’’ olarak veya Roma rakamları ile dört olarak okunabilir.  İlginç bir şekilde, Larkhill Hapishanesinde dört numaralı hücrede lezbiyenlik suçu nedeniyle hapsedilen kadın Valerie’dir. Evey, hapishanede tutulurken Valerie’nin ‘‘V’’ye yazdığı bir mektubu bulur ve bu onu benzer tutsaklık koşulları altında asla yalnız bırakmamaya yönlendirir. Bu olay ‘‘V’’ nin manipülasyonu sonucu gerçekleşmiş olsa da Evey Valerie’ye olan bağlantısında bir umut bulur ve bu durum onun anarşi ve bağımsızlık dünyasına katılmasına katkıda bulunur.

Özgür düşünceli kişilerin, açık fikirli insanların deli olarak nitelendirildiği ve cahil, dar görüşlülerin normal sayıldığı bir toplumda yaşıyoruz.

‘‘V for Vendetta’’ romanı olgun ve yetişkin okuyucular için kaleme alınmıştır. Roman, yetişkinleri ilgilendiren örneğin; tecavüz, cinayet, faşizm, anarşi, fahişelik vb. meseleleri ele aldığından çocuklar için uygun olmayabilir. Çocuklar için çizgi film versiyonu daha iyi olabilir fakat sembolik ve politik anlatımı tam olarak anlamayabilirler. Romanda çıplaklık, şiddet ve genç okuyucular için haddinden fazla ileri seviyeli başka daha büyük filozofik fikirler olabilir. Pynchon, Beethoven ve diğerleri gibi bilimsel referanslar da bu romanın akademik olarak sınıflandırılmasına neden olmaktadır.

Bu çizgi roman ile Alan Moore okuyucularını, toplumumuzdaki iktidar ve otoriteyi sorgulamaya teşvik etmektedir. Moore faşizm ve anarşiyi, toplumumuzu yöneten farklı kurumlar için sembolik adlar kullanarak karşılaştırmaktadır. Roman okuyucuyu içinde yaşamak istediği dünyanın şeklini sorgulamaya itmektedir: İstediğini Yap (Özgürlük) veya İstediğini Al (Kaos) dünyası. Moore, meçhul bir kişinin kontrolü ele aldığı ve hükümete karşı çıktığı bir dünyayı tasvir etmektedir.

Çizgi romanın gücü, insanları hakları için ayaklanmaya iterken, yaptıklarının sonuçlarını da dikkate almalarını öğütleyen bir anlatım olarak ortaya çıkmaktadır. ‘‘V’’ okuyucuya özgürlük ve bağımsızlıklarını kazanmaları için ilk önce yıkım ve sonrasında da karmaşanın kaçınılmaz olduğunu göstermektedir. Romanın sonunda  ‘‘V’’nin doğru kararları verip vermediğini sorgulamak okuyucuya bırakılmıştır. ‘‘V’’ ile aynı olan kendi fikirlerimizi belirleyerek toplumdaki statümüzü etkileyen kendi ideolojilerimizi keşfedebiliriz.

Arkasında Guy Fawkes maskesi ile görülen imam son tehditlerini savururken.

Çevirenin Notları: Nereden çıktı ‘‘V for Vendetta’’ romanı hakkında bir şeyler yazmak diye sorgulayarak okuduğunuzun farkındayım. Geçmişin İngiltere’sinde geçen, gerçekten ilginç olan bu hikâyede, diktatör bir rejime karşı bireysel başkaldırının, zamanla nasıl toplumsal hale geldiği anlatılmaktadır. Romanın en ünlü ve bilinen paragraflarından bir tanesi aşağıdadır:

‘‘Ve bunun için gereken tek şey yüzler değil, o yüzlerin ardında saklanan ruhlar… O yüzler, bireysel değil, toplumsal hareket eden yüzler… Bu ülkenin binalara değil umutlara ihtiyacı var. Bu maskenin altında bir yüz var… Ancak benim değil. Ne altındaki kaslardan daha ‘ben’dir o yüz… Ne de altındaki kemiklerden. Bu maskenin altında etten daha fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var! Ve fikirler asla kurşun geçirmez!’’

Şimdi neden ‘‘V for Vendetta’’ sorusunun yanıtına gelelim. Yukarıdaki resme dikkatli bakmanız size yanıtı gösterecektir.

Son açıklamasında tehditler savurmayı sürdüren Kaçak Poconos İmamı, yine bir şeylerin peşinde gibi görünüyor. Merak eden okuyucular, İnternetten imamın son açıklamasını bularak izleyebilirler. Bir anlamda reklamını yapmak anlamına geldiğinden, imamın son açıklamaları bu sitede paylaşılmamıştır ve linki dahi verilmemiştir.

Sayın Yazar Brittany Kennedy tarafından kaleme alınan ‘‘V for Vendetta’’ romanı için yapılan analiz, aslına sadık kalınarak çevrilmiştir ve yazarın fikirlerini yansıtmaktadır. Bu analizin çevrilmesi Sun Savunma Net ve çevirenin yazar ile aynı düşünceleri paylaştığı anlamına gelmemektedir.

Yazının çevrilmesi ve okuyucular ve yetkililer ile paylaşılmasının nedeni; ihtiyar imamın son açıklamasını yaparken ve tehditlerini savururken, neden arkasında Guy Fawkes maskesi kullandığını anlayabilmelerine yardımcı olmaktır.

İlkokul mezunu imam Fethullah Gülen, FETÖ’cülük suçlamasına maruz kalan birisinin, ‘’Ben şundan çok eminim, bu 80 milyonluk kitlede belki 80 kişi haricindeki herkes Fethullah Gülen’e belki bir dini lider olarak, belki eğitim hizmetlerinin güzelliği karşısında bir sempati beslemiş olabilir. Ama o 80 kişi hariç, hiç kimse 15 Temmuz gibi bir ihaneti düşünmemiştir.’’  sözleriyle iddia ettiği kadar sempati duyulacak birisi değildir.

Tehditler savururken arkasında Guy Fawkes maskesi kullanan ilkokul mezunu bir imama, seksen kişi hariç herkesin sempati duyduğunu iddia etmenin ne anlama geldiğini de sayın okurlara bırakıyorum.

Yazının orijinal metnine aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

https://letterpile.com/books/V-for-Vendetta-Book-Report

[1] Guy Fawkes, 1605 yılında, Barut Komplosu ile İngiltere Parlamentosunu havaya uçurmak isteyen, başarılı olamayınca yakalanarak idam edilen Katolik bir eylemcidir. Westminster’daki parlamento binasının altına yerleştirilen barutları, cesurca tek başına patlatmaya giden Guy Fawkes komplonun ortaya çıkması sonucu tutuklanmış ve işkence ile konuşturulmuştur. 31 Ocak 1605 günü parlamento binasının karşısında yakalanan diğer komplocularla birlikte idam edilmiştir.

[2] Frank Miller: Amerikalı çizgi roman, yazar ve film yönetmenidir. Kara film tarzı çizgi roman ve resimli romanları arasında Ronin, Daredevil, Yeniden Doğuş, Batman, Kara Şövalye Dönüyor, Sin City ile tanınmaktadır.

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.