‘‘Biz şuna inanırız, bir delikten iki kez Müslüman sokulmaz. Biz bunlara nasıl inanacağız. İsveç terör örgütlerinin kuluçka merkezi. Teröristler onların parlamentosunda konuşuyor. Pazartesi geleceklermiş bizi ikna etmeye geleceklerse gelmesinler. Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar. Türkiye’ye yaptırım uygulayanların bu süreç içerisinde NATO’ya girmelerine biz ‘evet’ demeyiz. NATO teröristlerin temsilcilerinin yoğunlaştığı bir yer olur.’’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 18 Mayıs 2022
Middle East Forum Başkanı Daniel Pipes Polonya TVP (Polish Public Television) kanalına verdiği demeçte Türk,ye’nin NATO’nun genişlemesine karşı tutumunun şantaj olduğunu ve 1952-2002 yılları arasında iyi bir NATO müttefiki olan Türkiye’nin son 20 yıldır çok kötü, hatta müttefik dahi olmadığını ifade etmiştir.
Daniel Pipes’e göre; Türkiye’nin NATO politikalarına aykırı hareket etmekte, Yunanistan gibi NATO üyesi ülkelere karşı düşmanca bir tutum sergilemekte, Suriye’nin işgal etmekte ve Avrupa’yı Suriyeli göçmenlerle tehdit etmektedir.
Türkiye’nin NATO’ya ait olmadığını ve şantaj yaptığını iddia eden Pipes’e göre Türkiye NATO’ya ait değildir ve NATO’dan atılmalıdır. NATO’nun ünlü Madde-5’ine (Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için) de atıfta bulunan Pipes, ihtiyaç olması durumunda Türkiye’nin, Finlandiya, İsveç ve Polonya’nın yardımına geleceği konusunda ciddi şüpheleri olduğunu söylemiştir.
Türklerin, temelde İslamcı bir bakış açısına sahip olduğunu ileri süren Pipes’e göre diğer 29 NATO üyesiyle hiçbir ilgisi olmayan Türkiye, Amerika-Avrupa destekli bir ittifaktan ziyade İran destekli bir ittifaka aittir.
Türkiye’nin NATO’nun ikinci en büyük ordusuna sahip, yine de önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Pipes, Amerika Savunma Bakanlığı çevrelerinin Türkiye’nin tutumunun geçici olduğunu ve birkaç yıl içinde yeniden iyi bir müttefik olacağını düşündüklerini, ancak Türkiye’nin son 20 yılda geçirdiği dönüşümün, İran’ın Şah sonrası dönüşümüne benzediğini iddia ederek Pentagon çevrelerinin bu görüşüne katılmadığını da ifade etmiştir.
Brussel kentinde düzenlenen NATO zirvesi’nde Başkan Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Fotoğraf:Olivier Matthys/AP
Erdoğan’ın; Türkiye’de İslam hukuku Şeriatı uygulamak ve Türkiye’nin büyük güç olduğu Osmanlı İmparatorluğu zamanındaki eski rolüne kavuşturmak gibi iki ana hedefi olduğunu iddia eden Pipes; Türkiye’nin Azerbaycan ve Katar hariç hiçbir ülkeyle iyi ilişkilerinin olmadığını iddia etmiştir.
Konuşmasında Türkiye-Rusya ilişkilerinin de kötü olduğunu iddia eden Pipes, Türkiye ve Rusya’nın, Libya ve Dağlık Karabağ çatışmalarında karşı taraflarda saf tuttuğunu ve Türklerin birkaç yıl önce bir Rus savaş uçağını vurduklarını hatırlatmıştır.
Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti ilişkilerinin de kötü olduğunu iddia eden Pipes’e göre, iki ülke arasındaki sorunun temel kaynağı, Sincan’daki Müslüman Uygur azınlığın içinde bulunduğu kötü durumdur.
Bir Delikten Iki Kez Müslüman Sokulmaz
Mü’min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz.” (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63. Yânî akıllı ve olgun mü’min, dîn ve dünyâ işlerinde sakınılacak şeylerden sakınır, ihtiyâtlı, tedbirli ve uyanık hareket eder, bir defa aldatılsa bile gaflete düşüp ikinci defa aynı hataya düşmez. Hadîs-i şerif, “yuldeğu” fiilinin nehy şekliyle de rivayet olunmuştur. Bu takdirde mânâ: “Mü’min, bir delikten iki defa ısırılmamalıdır.” olur. Her iki rivayete göre de hadîsden maksat şudur: Aklı başında bir mü’minin gafil avlanmaması ve tekrar tekrar aldanmaması lâzım geldiğine dikkat çekmektir. Bâzıları bundan maksadın dünya işleri hakkında değil, âhirete ait konularda aldanmamasının kastedildiğini söylemişlerdir. Hadîsin meşhur bir sebebi vardır: Resûlüllah aleyhissalatü vesselam, Bedir harbinde Ebû İzze namındaki şâiri esir almış ve kendisine iyilik yaparak serbest bırakmış. Müslümanlar aleyhine kimseyi kışkırtmayacağına ve kendisini hicvetmeyeceğine dair ondan söz almıştı. Fakat Ebû Izze kavminin yanına varınca sözünde durmamış, kışkırtma ve hicivlerine tekrar başlamıştır. Daha sonra Uhud harbinde yine Müslümanların eline esir düşerek tekrar serbest bırakılmasını istemiş, Resûlüllah (asm.) da: “Mü’min, bir delikten iki defa ısırılmaz.” buyurmuştur. Bu sebep hadîsin nehy şeklindeki rivayetini zayıflatır. Kaynak: Sorularla İslamiyet.