savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3105
EURO
35,0957
ALTIN
2.279,29
BIST
8.961,15
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
20°C
Ankara
20°C
Az Bulutlu
Cuma Açık
23°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
23°C
Pazar Açık
24°C
Pazartesi Az Bulutlu
25°C

Türkiye ve İslam Düşmanı Michael Flynn Bağlantısı

Türkiye ve İslam Düşmanı Michael Flynn Bağlantısı

Türkiye ve İslam Düşmanı Michael Flynn Bağlantısı

Derleyen: Ercan Caner | Sun Savunma Net | 5 Nisan 2017

Emlak milyarderi olan ve ABD başkanlığına aday olan Donald Trump, 33 yıllık ordu deneyimi olan Emekli Korgeneral Michael T.  Flynn’e çok güvenmektedir, başkanlık seçim kampanyası esnasında hep beraberdirler. 58 yaşındaki Flynn, Donald Trump’a aşırı derecede sadıktır ve bu sadakatinin ödülünü Ulusal Güvenlik Danışmanlığına atanarak alır.

Fakat ulusal güvenlik danışmanlığı görevi çok kısa sürer. Başkan Yardımcısı Mike Pence’i, Rusya’nın Amerika Büyükelçisi Sergey Kislyak ile olan görüşmesi hakkında yanlış yönlendirdiği iddiaları nedeniyle istifa etmek zorunda kalır.

Michael Flynn, İrlandalı Katolik bir aileden gelen ve hayatı boyunca Demokrat Parti taraftarı olan biridir. ABC’ye verdiği demeçte ‘‘Demokrat Parti artık, büyüdüğüm yıllardaki Demokrat Parti gibi değil’’ der ve Donald Trump’ın arkasında yerini alır.

Etkileyici bir askeri kariyeri olan Flynn, 1981 yılında katıldığı orduda Afganistan ve Irak’ta istihbarat direktörlüğü görevlerini yürütür. Al-Qaeda terör ağını çökertmek için mücadele eder. Başkan Barack Obama onu 2012 yılında Pentagon’un CIA’sı olarak bilinen Savunma İstihbarat Ajansı (Defense Intelligence Agency-  DIA) direktörlüğü görevine getirir.

Bu görevde iki yıl kaldıktan sonra kovulur. Kovulmasının nedeni IŞİD terör örgütü ile mücadele yöntemleri konusunda Obama ve yönetimini eleştirmektir.  Darılmıştır, kovulması sonrasında ‘‘DIA’nin kültürünü değiştirmeye çalışıyordum. Bir savaşın ortasındayız. Benim, bu kararlı düşmana karşı yaklaşık beş yıllık bir savaş deneyimim var ve işte olanı görüyorsunuz, bürokrasi beni kovuyor. Şaşırtıcı’’ açıklamalarını yapar.

Oysa Colin Powell, sızan bir e-posta mesajında onun kovulma nedenlerini; personeline kötü davranması, onların dediklerini dikkate almaması, hükümet politikasına karşı çalışması ve kötü yönetimi olarak açıklamaktadır. Kovulduktan kısa bir süre sonra Obama’yı eleştirmeye başlar, bazı eski arkadaşları bunu hoş karşılamazlar.

Kovulduktan sonra Flynn Intel Group adlı bir şirket kurar. 2015 yılı yaz döneminde gizli ulusal güvenlik brifingleri almaya başlar. Bu esnada, kurduğu şirket Türk hükümeti adına lobicilik faaliyetlerini de yürütmektedir ve binlerce dolar para almıştır. Rusya ve Türkiye için lobicilik faaliyetleri yapan birisinin gizli ulusal güvenlik brifinglerine katılmaması gerekmektedir.

Flynn’in parlak askeri kariyerinde beş yıl kadar savaştığı Al-Qaeda militanları

Flynn Trump’a çok sadıktır. ‘‘Bu adamın farklı bir vizyonu var, problemleri çözme tekniği farklı, o farklı bir lider ve bir değişme duygusu var’’ demektedir. Seçim kazanılınca ‘‘Bir devrim gerçekleştirdik, bu muhtemelen, ulusumuzun tarihindeki en büyük seçimdir’’ açıklamasını yapar. Eski Demokrat artık tam bir Cumhuriyetçi olmuştur.

Trump gibi o da Hillary Clinton’un e-posta mesajlarını eleştirmektedir. ‘‘Hillary Clinton’u aradım ve ona yarıştan çekilmesini söyledim, çünkü Clinton, özel e-posta sunucusunu dikkatsizce kullandığı için ulusumuzun güvenliğini büyük bir tehlikeye sokmuştur’’ açıklamalarını yapar. Katıldığı parti toplantısında yaptığı bir konuşmada ABD başkan adaylığı için yarışan Hillary Clinton için: ‘‘Onu hapsedin! Onu hapsedin! Bu çok doğru olur! Tamamen doğru olan budur!’’ diye bağırmaktadır.

Askeri yetkililer Flynn’in partizanlığını eleştirmektedirler, üst düzey emekli askerlerin partilere katılarak partizanlık yapmaları ahlak kurallarına aykırıdır, eski arkadaşlarından bazıları onu ‘‘‘cıvataları gevşemiş’’ olarak nitelendirirler.

İslamafobi hakkında sayısız açıklamalar yapar, eski demokrat, yeni cumhuriyetçi emekli asker Flynn. Al Jazeera’ya yaptığı bir açıklamada Trump’ın Müslüman yasağını kınamaz sadece özgür dünyanın yeni potansiyel liderinin kullandığı kelimelerde daha hassas olması gerektiğini düşündüğünü söyler.

Ona göre İslam dini bir kanserdir. Dinin arkasına saklanan politik bir ideolojidir. Amerika için tek ve en büyük tehlike radikal İslam terörüdür. ‘‘Savaş Alanı: Radikal İslam ve Müttefiklerine Karşı Küresel Savaşı Nasıl Kazanırız’’ adlı kitabın yazarıdır.

Sonradan Türkiye ve Erdoğan hakkında oldukça ilginç bir makale kaleme alacak olan Emekli Korgeneral Michael Flynn’in Türkiye hakkındaki eski demeçleri aşağıda sunulmuştur.

  • Türkiye IŞİD terör örgütü dâhil Suriye’deki cihatçı gruplara, 2014 ve 2015 yıllarında silah, para ve lojistik destek sağlamıştır.
  • Türkiye İslamcıdır: Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi Müslüman Kardeşler örgütünün bir kolu gibi hareket etmektedir.
  • Türkiye muhalifleri hedef almaktadır. Temmuz ayından bu güne kadar 100.000’den fazla güvenlik ve kamu görevlisi tutuklanmış ve görevden uzaklaştırılmıştır.
  • Türkiye Amerikan karşıtı bir ülkedir; Erdoğan, Amerika’nın en iyi müttefiki olan Suriyeli Kürtlerle iş birliği yapan ABD yetkililerini kötülemektedir.
  • Türkiye savaş suçları işleyen bir ülkedir, Türkiye’nin güneydoğusunda sivil Kürtleri öldürmektedir.

Flynn’in, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisi AKP’yi, bir kolu gibi hareket etmekle suçladığı Müslüman Kardeşler örgütünün logosu

Savaşmanın sadece kazanmak için yapıldığını düşünen, politik dürüstlüğe inanmadığını açıkça ifade eden ve işkence hakkında garip fikirleri olan bir insandır. Human Rights Watch, onun Geneva Antlaşmaları ve işkenceyi yasaklayan diğer kanunlara saygısı olmadığını açıklar.

Emekli korgeneral, eski demokrat yeni cumhuriyetçi Michael Flynn, geçtiğimiz hafta içerisinde, Erdoğan rejiminin çıkarlarını temsil etmek üzere, Türk hükümetinin bir aracısından 530.000 ABD doları aldığını kabul etmiştir. Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin de Michael Flynn’in Türk hükümeti ile aralarındaki bu anlaşmayı, en azından geçtiğimiz Kasım 2016 ayından itibaren bildiği ve bırakın buna karşı gelmeyi, bu olay hakkında yalan söylediği de ortaya çıkarılmıştır. Donald Trump’ın da Flynn’in, kendisine para ödenen bir Türk ajanı olduğunu bildiği ve umursamadığı neredeyse kesindir.

Michael Flynn, Ekim Alptekin adlı Türk iş adamından 530.000 ABD doları danışmanlık ücreti aldığını kabul etmektedir. Alptekin de bu para karşılığında, Eylül 2016 ayı içinde Flynn ve Türk hükümetinden iki bakanın katıldığı bir toplantı düzenlediğini kabul etmektedir.

Kongre üyesi Elijah Cummings, 18 Kasım 2016 tarihinde Mike Pence’in ofisine gönderdiği bir mektupta, Michael Flynn’in Türkiye ile finansal bir bağlantısı olduğu uyarısını yapmıştır. Bunun anlamı Pence ve büyük bir olasılıkla Trump’ın, Michael Flynn’i Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atamaya karar verdiklerinde Türkiye tarafından ödeme yapılan birisi olduğunu biliyor olmalarıdır.

Başkanlık seçim kampanyası esnasında Trump ve Flynn bir arada. 6 Eylül 2016, Virginia

Michael Flynn ve Trump yönetimi açısından, Flynn’in Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atandığında Türkiye’den politik bir kişinin ödeme listesinde olduğunu bilmesinden daha kötü ne olabilir? Dış İlişkiler Konseyinden Steven A. Cook’a göre; Ekim Alptekin, Flynn Intel’den verdiği parayı geri istemiştir. Peki, Türkiye’nin, Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevinden kovulması sonrasında verdiği parayı geri istemesi ve artık kendisi için çalışmasını istememesine ne demeli? Ekim 2016 ayında Alptekin’in, ‘‘Flynn Intel Group şirketinin faaliyetlerini yetersiz bularak’’ verdiği parayı geri istediği göz önüne alındığında, şimdi Flynn ve Trump yönetiminin cevaplandırması gereken soru budur.

Cumhuriyetçi Kongre üyesi Jason Chaffetz, de Başkan Donald Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn’in, lobicilik faaliyetleri için Türkiye ve Rusya’dan aldığı yüzbinlerce doları geri ödemesi için çaba harcayacağını ifade etmiştir.

Amerika Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre Flynn, Türkiye adına lobicilik faaliyeti yürütmek için Ekim Alptekin’e ait olan merkezi Hollanda’daki Inovo BV şirketiyle bir anlaşma imzalamıştır. Ancak ne Alptekin ne de Flynn, o dönemde bu anlaşmaya dair ABD Adalet Bakanlığı’na bilgi vermemiştir. Adalet Bakanlığı’na sunulan belgelere göre Flynn’in şirketi Ağustos ayında Türkiye ile bağlantılı lobi işi almıştır.

Beyaz Saray basın sekreteri Sean Spicer’e göre ise Başkan Donald Trump, eski ulusal güvenlik danışmanı ve başkanlık seçim kampanyası esnasında güvendiği biri olan Flynn’in, Türk hükümeti ile derin bağları olan Kamil Ekim Alptekin için çalıştığını bilmemektedir.

Flynn’in firması Flynn Intel Group, Alptekin ile olan ilişkisini Eylül 2016 ayına kadar geriye götüren bir lobicilik faaliyet raporu doldurmuştur. Flynn Intel Group tarafından hazırlanan lobi faaliyet belgelerinde Türkiye’nin adı geçmemektedir ve Flynn geçen hafta yaptığı açıklamada, Türk hükümeti ile Alptekin’in firması arasında bir bağlantı olduğunu bildiğini inkâr etmiştir.

Michael Flynn-Türkiye İlişkileri

15 Temmuz 2016 Askeri Darbesi: Türk ordusundan bazı unsurlar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmak için darbe girişimi yaparken, emekli Korgeneral Michael Flynn, Cleveland’da bir konuşma yapar. Konuşmasının bir bölümünde; ‘‘Şu anda Türkiye’de bir darbe yapılmaktadır. Türkiye, Erdoğan yönetimi altında İslamcılığa doğru gitmektedir ve ordu Türkiye’nin laik yapısını korumaya çalışmaktadır’’ ifadelerini kullanır. Kalabalık darbecileri alkışlar. Flynn’e göre İslamcı Erdoğan, Obama’nın yakın bir müttefikidir.

9 Ağustos 2016: Kendi firması Flynn Intel Group adına Bay Flynn, Türk Amerikan İş Konseyi Başkanı Ekim Alptekin’in sahip olduğu Hollanda firması Inovo ile bir anlaşma imzalar. 90 günlük çalışma için kendisine 600.000 dolar para ödenecektir.

17 Eylül 2016: Eski CIA Direktörü James Woolsey, Michael Flynn ve Türk yetkililer ile bir toplantıya katılır. Woolsey’e göre toplantının konusu illegal olabilir. Toplantının konusu: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir rakibinin ABD’den çıkarılması ve yargılanmak üzere Türkiye’ye götürülmesidir. Eski CIA Direktörü James Woolsey, söz konusu toplantıyla ilgili açıklamalarını 24 Mart 2017 tarihinde yapar.

19 Eylül 2016: Flynn ve Alptekin, Türkiye dış işleri ve enerji bakanları ile New York’ta bir araya gelirler. Enerji bakanı Türkiye’nin güçlü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadıdır. Aynı gün Flynn ve Trump Mısır başkanı ile de bir araya gelirler.

30 Eylül 2016: Flynn ve Intel Group, Inovo firması için lobi faaliyetlerini yürütmek üzere resmi olarak kayıt yaptırır. Foreign Agents Registration Act (FARA) yasasına göre; direkt veya dolaylı olarak yabancı hükümetler için çalışacak olan firmalar, Adalet Bakanlığına bu durumlarını gösteren belgeler sunmak zorundadır. Görüşmelere katılan bir kaynağın bildirdiğine göre, Ekim Alptekin ile çalışmaya karar verdikten sonra Flynn ve arkadaşları bu belgeleri doldurmayı düşünürler fakat bunun gerekli olmadığı sonucuna varırlar. Alptekin bir Türk yetkilisi değildir ve ücretlerini de Türk hükümeti ödememektedir. Bunun yerine, ‘‘Lobbying Disclosures Act’’ yasası kapsamında Kongreye kayıt belgeleri sunarlar, sonuçta Flynn sadece bir iş adamına yardım etmektedir, yabancı bir hükümet adına çalışmamaktadır.

10 Ekim 2016: Flynn New York’ta, Erdoğan hükümetiyle bağlantılı olan Türk toplumu liderlerinden İbrahim Kurtuluş ve Hilal Mutlu ile bir araya gelir. Flynn ile yapılan konuşmanın bir bölümü Facebook ve Türk-Amerikan medyasında yayımlanır.

İbrahim Kurtuluş toplantı sonrası Facebook hesabında: ‘‘NATO müttefiki olan Türkiye Cumhuriyet’inin önemli meselelerini tartışma fırsatı bulduk. Güvenlik, ekonomi ve ABD ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki diğer ikili ilişkileri görüştük. Ben General Flynn’i terörist Fettullah Gülen hakkında daha fazla eğitme fırsatı buldum’’ diye yazar.

Ekim 2016: Flynn Intel Group temsilcileri Anayurt Güvenlik Komitesinden yetkililer ile bir araya gelerek Erdoğan’ın politik düşmanı olan ve ABD’de yaşamakta olan Fethullah Gülen aleyhinde kanıtlar sunarlar.

2 Kasım 2016: Ekim Alptekin, Flynn ve arkadaşlarından daha fazla çalışmalarını istemektedir. Alptekin, Flynn Intel Group Başkan yardımcısı Bijan Kian ile firmanın Alexandria’da bulunan ofisinde bir araya gelir. Flynn toplantıda yoktur. Bir kaynağa göre Alptekin bu toplantıda bir şeyler yapmak ve Türkiye’ye ne kadar başarılı olduklarını göstermek zorunda olduklarını vurgular. Başkanlık seçimi yaklaşmaktadır ve anketlere göre Donald Trump başkanlık yarışını kaybedecektir.

The Hill gazetesinde yayımlanan ‘‘Müttefikimiz Türkiye krizde ve yardımımıza ihtiyacı var’’ başlıklı yazıdan.

8 Kasım 2016: Seçim günü sabah saat 5.46’da Kongre haberleri yayımlayan The Hill adlı gazete, Flynn tarafından kaleme alınan bir makale yayımlar. Emekli Korgeneral Michael Flynn yazısında, Gülen’e saldırmakta ve acımasız bir otoriter olarak nitelendirilen Erdoğan’ı savunmaktadır. Açıklama, Erdoğan’a yapılan eleştirileri dayanaksız olarak nitelendirerek eleştirmektedir.

Flynn, kaleme aldığı yazıda; Türkiye’nin ABD çıkarları için çok önemli olduğunu, Irak ve Suriye’de İslami Devlete karşı yürütülen mücadelede ABD’nin en kuvvetli müttefiki olduğunu ve bölgede istikrar kaynağı olduğunu öne çıkarır. Yapılan ABD askeri operasyonları ile iş birliğine şiddetle ihtiyaç olmasına rağmen Obama yönetimi, akılsızca bir politika ile yıllardır süren müttefikliği tehdit edecek bir şekilde Türkiye’yi uzakta tutmaktadır.

Flynn’e göre ABD, Türkiye’yi öncelikli bir konuma koyacak şekilde dış politikasını yeniden düzenlemeli ve dünyaya Türkiye’nin perspektifinden bakmalıdır. Osama bin Laden örneğini veren Flynn okuyuculara, 11 Eylül olayı sonrasında Laden’in Türkiye’de güzel bir villada yaşadığını ve Türk vergi mükelleflerinin paraları ile 160 adet okul işlettiğini duysaydınız ne yapardınız diye sormaktadır.

Flynn makalesinde: istihbarat alanındaki uzmanların Gülen’in yazdıklarında terörün izlerini kolaylıkla görebildiğini, imam Gülen’in geniş küresel ağının, uyuyan bir terör şebekesi olduğuna dair bütün belirtilerin olduğunu ifade etmektedir.

Yazısında, radikal İslam’ın gücünü Fettullah Gülen gibi radikal sahtekâr imamlardan aldığını savunan Flynn, ABD’nin ona sığınak sağlamayı bırakmasını dile getirmekte ve kriz anlarında kimin gerçek dost olduğunun bilinmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

10 Kasım 2016: American Enterprise Institute’den akademisyen Michael Rubin, Flynn tarafından kaleme alınan yazılı açıklama aleyhinde bir eleştiri yazısı kaleme alır ve Flynn’i Erdoğan’ın yaptıklarını ‘‘aklamakla’’ suçlar.

Erdoğan’ı ‘‘Yürüyen Ölü Adam’’ olarak nitelendiren küstah Michael Rubin

11 Kasım 2016: Daily Caller’den Chuck Ross Flynn’in yazısı hakkında bir inceleme yazısı yayımlar Ross’a göre:

  • Flynn’in firması, Inovo için lobicilik faaliyetlerini yürütmektedir.
  • Inovo firmasının Erdoğan ve Türk hükümeti ile yakın ilişkileri bulunmaktadır.
  • Flynn’in yazısı Türkiye hakkındaki geçmişteki söylemleri ile aksi yöndedir.
  • Yazılı açıklama, Flynn’in Inovo ile olan mali ilişkisinden bahsetmemektedir.

Trump’ın yardımcılarının bu raporu görmemesi imkânsız gibidir. Trump’ın iletişim uzmanları başkanlık seçim kampanyası esnasında Daily Caller ile birlikte çalışmışlardır. Ross, bulguları hakkında ne düşündüklerini Trump’ın yardımcılarına sorar fakat sorularına cevap alamaz.

14 Kasım 2016: Rubin, AEI bloğunda ‘‘Turkey Jump-Starts Intelligence Operations Against America – Türkiye Amerika’ya Karşı İstihbarat Operasyonlarına Başladı’’ başlıklı bir yazı kaleme alır. Yazısında gizemli para transferlerinden bahseden Rubin, paranın ABD’deki kayıt dışı yabancı ajanlara gidip gitmediğini sorar. Rubin yazısında Flynn’den bahsetmez. Bu tarihte Politico da Flynn’in Hollanda firması Inovo ile bağlantısı olduğunu ileri sürer. Rubin yazısını, ‘‘Başkan yardımcısı seçilen Mike Pence, Trump yönetiminin Türkiye ile ilişkileri geliştirmek niyetinde olduğunu ilan edebilir, bu tamamen iyi ve anlaşılır bir şeydir. Fakat Pence ve diğerlerinin istihbarat kaynaklarına, İslami Devlet ile ilgili olarak Türk hükümetinin perde gerisinde neler yaptığını sormalarının yanı sıra Başkan Yardımcılığı ikametgâhının hemen yanında yer alan elçilikte de neler yaptığını sormalarını ümit ediyoruz’’ ifadeleri ile bitirir.

15 Kasım 2016: Washington Post, Flynn’in 8 Kasım 2016 tarihli yazılı açıklamasında Türkiye ile olan finansal bağlantılardan bahsetmediğini yazar. Bu Trump’ın yardımcılarının Türkiye bağlantısından haberdar olduklarını gösteren ilk açıklamadır. Hikâyeyi, bir ulusal güvenlik probleminden ziyade politik bir problem olarak nitelendirirler. Olay, New York Times tarafından da desteklenir ve benzer iddialar nedeniyle Michael Flynn’in CIA direktörlüğü için aday gösterilmemesine karar verildiğini ine sürer.

16 Kasım 2016: Ross, Flynn’in, Türk hükümeti ile yakın bağlantıları olan, Erdoğan’ın kuzeni Hilal Mutlu’nun da katıldığı10 Ekim 2016 tarihli toplantıyı açıklar.

17 Kasım 2016: Alptekin, Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada, Flynn Intel Group firmasını kısmen ABD-Türkiye ilişkilerini geliştirmek ve ABD ile Türkiye arasındaki güvenlik iş birliği hakkında danışmanlık yapmak üzere kiraladığını açıklar. Alptekin, Intercept’e de üç ay öncesinde Flynn Intel Group’u kiraladığını ve firmaya on binlerce dolar ödediğini ifade eder. Bu açıklamalar Flynn’in neler yapmakta olduğunun açık göstergeleri olmasına rağmen yorumda bulunması talep edilen Trump ekibi herhangi bir açıklama yapmaz.

18 Kasım 2016: Trump, Flynn’i ulusal güvenlik danışmanı olarak atayacağı açıklamasını yapar. Elijah Cummings, başkan yardımcısı seçilen Mike Pence’e bir uyarı mektubu gönderir.

19 Kasım 2016: Başkanlık seçim kampanyası esnasında Donald Trump’ın danışmanı olarak görev yapan ve şimdi Beyaz Saray Kabine Sekreteri olan Bill McGinley, Flynn Intel Group Başkan Yardımcısı Kian’ı telefonla arayarak The Hill’de yayımlanan makaleyi sorar. Kian, makalenin Emekli Korgeneral Michael Flynn’in kendisi tarafından kaleme alındığını ve Alptekin ile yapılan anlaşma ile ilgisi olmadığını öne sürer.

21 Kasım 2016: Ross tarafından açıklanan belgeler, Flynn’in lobicilik anlaşmasını imzaladıktan sonra nasıl değiştiğini ortaya koyar. Flynn, Erdoğan’ı, İslami Devlet terör örgütünü şımartan konumundan bir anda teröristlerin baş belası konumuna yerleştirmiştir.

Masrafları Rusya tarafından ödenen seyahatte Michael Flynn, RT Televizyonunun 10. Yıl kutlamalarında Rusya Başkanı Putin ile bir aynı masada görülürken. Aralık 2015

1 Aralık 2016: Flynn Intel Group firması bir form doldurarak Inovo ile olan lobicilik anlaşmasının sona erdiğini iddia eder.

9 Aralık 2016: FBI Direktörü James Comey ve diğer yetkililere yazılan bir mektupta iki senatör, Türk çıkarlarına yönelik lobicilik yaptığı gerekçesiyle Flynn’in güvenlik kleransının yeniden incelenmesini talep ederler. Mektup 14 Aralık 2016 tarihinde kamuoyuna açıklanır.

18 Ocak 2017: Michael Flynn, Trump’ın ekibinden Devin Nunes ve Türk yetkililer Washington’da bulunan Trump Hotel’de bir çalışma kahvaltısında bir araya gelirler. Daily Sabah’a göre toplantıya Türk tarafından Dış İşleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu da katılmıştır. Bu toplantının ayrıntıları bilinmemektedir. Türk tarafına göre bu çalışma kahvaltısında gündemdeki gelişmeler detaylı bir şekilde ele alınmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı web sitesinde yapılan açıklamada aşağıdaki ifadelere yer verilir:

‘‘Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Amerika Birleşik Devletleri’nin 45. Başkanı Donald J. Trump’ın görevine başlaması vesilesiyle Washington’da düzenlenen bazı etkinliklere katılmak üzere 17-20 Ocak 2017 tarihleri arasında ABD’ye bir ziyaret gerçekleştirmiştir.’’

‘‘Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu sözkonusu ziyaret kapsamında, yeni Yönetimde görev alacak ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı General Michael Flynn, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Savunma Bakanı James Mattis ve Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in yanı sıra Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan ve Winsconsin Valisi Scott Walker başta olmak üzere ABD’li üst düzey yetkililerle görüşmüştür.’’

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Michael Flynn, 18 Ocak 2017

20 Ocak 2017 Öncesi: Flynn’in avukatları Trump ekibine onun yabancı bir ajan olarak kayıt yaptırmak zorunda olabileceğini bildirirler. Yayımlanan habere göre bu haberleşmeler Flynn’in avukatı ile Trump’ın Beyaz Saray danışmanı olacak Don McGahn arasındaki bir telefon konuşmasını da kapsamaktadır. Bu dönemde, New York Times’e göre; Flynn’in vekili Trump’ın geçiş dönemi ekibinden bir avukata kayıt yapma hakkında tavsiyesini sorar, fakat avukat hiçbir tavsiyede bulunmaz ve kararın Bay Flynn’e ait olduğunu söyler.

20 Ocak 2017 sonrası: Yemin ederek göreve başlamasından bir zaman sonra Flynn ve vekili meseleyi tekrar Beyaz Saray avukatları ile görüşürler. İki taraf arasında en az iki konuşma gerçekleşir ve Flynn’e kararın kendisine ait olduğu söylenir. Associated Press’e göre Flynn’in temsilcileri Beyaz Saray danışma ofisine, Flynn’in yabancı bir ajan olarak kayıt yaptıracağını açıkça ifade ederler.

22 Ocak 2017: Trump ve Pence tarafından idare edilen bir törenle Flynn ulusal güvenlik danışmanı olarak yemin ederek göreve başlar.

26 Ocak 2017: Genel Başkan Vekili Sally Yates, McGahn’ı arayarak, 29 Aralık 2016 tarihli Rus büyükelçisi ile yaptığı bir konuşmayla ilgili olarak, Flynn’in Pence ve diğerlerini yanlış yönlendirdiği uyarısını yapar. Beyaz Saray’ın tepkisi Flynn’i kendi bünyesinde sorgulamak olur. Basın sekreteri Sean Spicer, bu süreçte General Flynn’in birkaç kez yorucu ve ayrıntılı sorgulamalara maruz kaldığını ifade etmektedir.

13 Şubat 2017: Flynn, ulusal güvenlik danışmanlığı görevinden istifa eder. İstifa mektubunda: “Rus büyükelçi ile yaptığım telefon görüşmelerine ilişkin bilgileri ‘‘kasıtsız olarak’’ başkan yardımcısına ve diğerlerine eksik aktardım” ifadeleri yer alır. Michael Flynn Trump’ın ulusal güvenlik danışmanlığı görevini sadece 24 gün yapabilmiştir.

Yemin töreninde Başkan Trump’ın gelmesini beklerken ‘‘Zafer İşareti’’ yapan Flynn. 22 Ocak 2017. Beyaz Saray Doğu Odası. Foto: Mandel Ngan/AFP/Getty İmages

14 Şubat 2017: Bir beyaz Saray brifinginde Spicer, Flynn’in sadece Pence’i Rusya ile yaptığı bir telefon görüşmesiyle ilgili yanlış yönlendirdiği için görevden alındığını açıklar. Bu noktada Beyaz Saray henüz Türkiye hakkında hiçbir açıklama yapmamıştır. Brifing esnasında Spicer’e birkaç kez Flynn’in Türkiye ile olan işini ve Trump’ın ekibinin ve Beyaz Sarayın bunu bilip bilmediğini açıklaması için fırsat verilir.

16 Şubat 2017: Başkan Donald Trump, yaptığı bir konuşmada Flynn’i över ve onun sadece bir hata yaptığını açıklar. Onu kovmasının nedeni, Mike Pence’e söyledikleridir, onun ötesinde Flynn işini oldukça iyi yerine getirmektedir.

7 Mart 2017: Flynn Intel Group Adalet Bakanlığında yeniden, geriye dönük olarak yabancı ajan olarak kaydını yaptırır. Firma tarafından yapılan başvuruda; Flynn Intel Group’un yabancı bir hükümet ile değil Inovo BV firması ile bağlantısı olduğu ifade edilir. Flynn Intel Group firmasının Inovo ile çalışmasından esas olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin yararına çalıştığı sonucu çıkarılabilir.

9 Mart 2017: Bir gazeteci Spicer’e, başkanın, ulusal güvenlik danışmanlığı görevine atamadan önce, Emekli Korgeneral Michael Flynn’in yabancı bir ajan olduğundan haberdar olup olmadığını sorar. Spicer’in cevabı; ‘‘Bunun bilindiğine inanmıyorum’’ şeklinde olur. Fox News ile yaptığı bir mülakatta Pence, Flynn’in yabancı bir ajan olarak çalışma hikâyesini ilk kez duyduğunu açıklar.

10 Mart 2017: Spicer’e Başkan Trump’ın, 18 Kasım 2016 tarihinde Türkiye’nin çıkarları için çalıştığını bilmesine rağmen neden Flynn’i ulusal güvenlik danışmanı olarak atadığı sorulur. Beyaz saray sekreteri bunun o tarihte bilinmediği şeklinde cevap verir. Beyaz Sarayın Flynn’in faaliyetlerinden haberdar olup olmadığı sorulduğunda Spicer, ‘‘Bunu o zaman kimse bilemezdi çünkü yabancı bir ajan olarak Flynn sadece iki gün önce kayıt yaptırdı’’ cevabını verir. New York Times ve Washington Post ise Trump’ın yemin töreni öncesinde Flynn’in vekillerinin Trump’ın ekibine yabancı ajanlık konusunda danıştıklarını bildirirler.

Flynn Intel Group Firmasına ait bilgiler

11 Mart 2017: Associated Press yemin töreninden bir zaman sonra ve yabancı ajan olarak kayıt yaptırmadan önce Flynn’in vekillerinin Beyaz Saray danışma ofisine yabancı bir ajan olarak kayıt yaptıracağını açıkladığını bildirir.

23 Mart 2017: Küstah Michael Rubin, Türkçe yazdığı Twitter mesajında: ‘‘Recep Tayyip Erdogan artik yolun sonuna geldi.’’ #Hayir #Turkiye #Erdogan ifadelerini yazar.

30 Mart 2017: Kongreye Rusya soruşturması kapsamında vereceği ifade öncesinde Michael Flynn, Kongreden, Trump Ekibinin Rusya ile olan bağlantılarını açıklaması karşılığında dokunulmazlık talep eder. Michael Flynn, bir zamanlar dokunulmazlık zırhının suçlular için olduğunu ifade etmektedir. Burada önemli olan nokta şudur: savcılar itiraflar için dokunulmazlık taleplerini kabul etmemektedirler. Flynn’in Adalet Bakanlığı veya Kongreden dokunulmazlık zırhı alabilmesi için onlara bir şey veya birisini vermek zorundadır.

1 Nisan 2017: Başkan Donald Trump tarafından da desteklenmesine rağmen, Senato İstihbarat Komitesi, eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn’in dokunulmazlık talebini reddeder.

Çevirenin Notları: Demokrak partili bir aile ortamında yetişen, gençliğinde demokrat Partili iken sonradan Cumhuriyetçileğe dönen, parlak bir askeri kariyerden sivri ve partizan bir politikacıya dönen Flynn geçmişinde Türkiye, Erdoğan ve AKP hakkında aşağıdaki düşünceleri savunmaktadır:

  • Türkiye IŞİD terör örgütü dâhil Suriye’deki cihatçı gruplara, 2014 ve 2015 yıllarında silah, para ve lojistik destek sağlamıştır.
  • Türkiye İslamcıdır: Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi Müslüman Kardeşler örgütünün bir kolu gibi hareket etmektedir.
  • Türkiye muhalifleri hedef almaktadır. Temmuz ayından bu güne kadar 100.000’den fazla güvenlik ve kamu görevlisi tutuklanmış ve görevden uzaklaştırılmıştır.
  • Türkiye Amerikan karşıtı bir ülkedir; Erdoğan, Amerika’nın en iyi müttefiki olan Suriyeli Kürtlerle iş birliği yapan ABD yetkililerini kötülemektedir.
  • Türkiye savaş suçları işleyen bir ülkedir, Türkiye’nin güneydoğusunda sivil Kürtleri öldürmektedir.

Flynn, Erdoğan ve AKP aleyhinde yukarıdakileri ifade edebildikten sonra yine dönmüş ve kaleme aldığı yazıda; Türkiye’nin ABD çıkarları için çok önemli olduğunu, Irak ve Suriye’de İslami Devlete karşı yürütülen mücadelede ABD’nin en kuvvetli müttefiki olduğunu ve bölgede istikrar kaynağı olduğunu öne çıkarmıştır. Yapılan ABD askeri operasyonları ile iş birliğine şiddetle ihtiyaç olmasına rağmen Obama yönetimi, akılsızca bir politika ile yıllardır süren müttefikliği tehdit edecek bir şekilde Türkiye’yi uzakta tutmaktadır.

Flynn’e göre ABD, Türkiye’yi öncelikli bir konuma koyacak şekilde dış politikasını yeniden düzenlemeli ve dünyaya Türkiye’nin perspektifinden bakmalıdır. Osama bin Laden örneğini veren Flynn okuyuculara, 11 Eylül olayı sonrasında Laden’in Türkiye’de güzel bir villada yaşadığını ve Türk vergi mükelleflerinin paraları ile 160 adet okul işlettiğini duysaydınız ne yapardınız diye sormaktadır.

Flynn makalesinde: istihbarat alanındaki uzmanların Gülen’in yazdıklarında terörün izlerini kolaylıkla görebildiğini, imam Gülen’in geniş küresel ağının, uyuyan bir terör şebekesi olduğuna dair bütün belirtilerin olduğunu ifade etmektedir.

Tamam, emekli Korgeneral Michael Flynn Demokrat Parti taraftarlığından Cumhuriyetçiliğe, sert ve başarılı bir askerlikten, sivri ve partizan kimlikli bir politikacıya dönebiliyor. Fikirlerinde de dönem dönem, nedense bazı çok keskin dönüşler olabiliyor. Hepsini anladık da Türkiye’nin, bu sürekli dönen, fakat İslam düşmanlığından asla taviz vermeyen eski demokrat partili, asker, İslam, Türkiye, Erdoğan, AKP düşmanı ve eski ulusal güvenlik danışmanı bu adam ile işi nedir? Ya, Türkiye’de 15 Temmuz darbesi yapılırken darbecileri överek, ‘’ALKIŞLANMAYI HAK EDİYORLAR’’ diyerek kalabalığa darbecileri alkışlatmasına ne demeli?

Dokunulmazlık talebi reddedilen Michael Flynn’e, soruşturma esnasında, Rusya’nın yanı sıra Türkiye bağlantıları ile ilgili de sorular sorulabilir. Geçmişte Türkiye’yi, IŞİD dahil Suriye’deki cihatçı gruplara yardım etmekle, AKP’yi Müslüman kardeşler örgütünün bir kolu gibi davranmakla ve Türkiye’yi savaş suçları işleyen bir ülke olarak suçlamakta iken, başkanlık seçim günü yayımlanan 8 Kasım 2016 tarihli makalesindeki davranış değişikliği ve ani dönüşünün nedenleri de kendisine sorulabilir. Bekleyelim ve görelim…

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.