savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3235
EURO
35,0702
ALTIN
2.307,96
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
21°C
Ankara
21°C
Az Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
23°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
24°C
Pazar Açık
24°C
Pazartesi Az Bulutlu
26°C

Naylon Poşetleri Yasaklamak Gerçekten Sağlıklı mı?

Naylon Poşetleri Yasaklamak Gerçekten Sağlıklı mı?

Naylon Poşetleri Yasaklamak
Gerçekten Sağlıklı mı?

 

‘‘Plastik poşetlerle ilgili bir savaş başlattık. Malum bin yıl toprak bunu eritemiyor, buna karşı bir savaş. 31 Mart kampanyasında bez torba ve file ile kampanya yapacağız. Asla naylon poşet kullanmayacağız.’’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

Yazar: Angela Logomasini, New York Post, 20 Ocak 2019

Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 22 Ocak 2019

 

Market alışverişleri sanki yeteri kadar dert değilmiş gibi, bir de hiçbir haklı nedeni olmayan naylon poşet yasağı nedeniyle New Yorklular için çok daha zor bir hale gelmek üzeredir.

Eyalet milletvekilleri çok yakında, eyalette naylon poşet kullanımını yasaklayan bir yasayı onaylayarak naylon poşet karşıtlığı yaklaşımına boyun eğebilirler. Naylon poşet kullanımını yasaklayan yasa, tüketicileri daha fazla kaynak israfına neden olan ve kamu sağlığı için çok daha tehlikeli olan yeni alternatifler aramaya zorlayabilir.

New Yorklular modern zamanların en yararlı icatlarından bir tanesi olan naylon poşetlerden mahrum bırakıldıklarında ne kazanacaklar? Alternatifler arasında potansiyel olarak hastalıklara neden olan yeniden kullanılabilir çantalar veya taşıması oldukça zor olan ve yağmurda parçalanan ve üretimlerinde naylon poşetlere oranla daha fazla enerji ve kaynak kullanılan kâğıt torbalar bulunmaktadır.

İlk önce yeniden kullanılabilir bez çantaları kamu sağlığı açısından inceleyelim. Arizona ve California Loma Linda Üniversiteleri tarafından 2010 yılında yapılan bir çalışmada yeniden kullanılabilir çantalardaki bakteriler incelenmiş ve çantaların yarısında koliform ve %12’sinde de E. Coli (koli basili) dâhil birçok tehlikeli bakteri bulunmuştur.

ÇN: Koliform bakteriler, gıda ve suların sıhhi durumunu gösteren göstergeç bakterilerdir. Tanım olarak çubuksu, Gram-negatif olup 35-37 °C’de laktoz fermente ederek asit ve gaz üretirler. Koliformlar hayvanların dışkılarında bolca bulunurlar, ama sulak ortamlarda, toprakta ve bitkilerde de bulunurlar. E. coli kısaltması ile veya koli basili olarak bilinen Escherichia coli, memeli hayvanların kalın bağırsağında yaşayan bakteri türlerinden biridir. Normalde bağırsakta yaşadığı için, koli basilinin çevresel sularda varlığı dışkı kirlenmesinin bir belirtisidir (Wikipedia).

 

Memeli hayvanların ve insanların dışkılarında bulunan koli basili vücuda alındıktan
2-4 gün içinde karın ağrısı, abdominal kramplar ve kansız ishale neden olur.
Bu ağrılar ve ishali takip eden 1-2 gün içerisinde kanlı ishal başlar.

 

Yapılan çalışmada; Tucson, Los Angeles ve San Francisco’da tüketiciler tarafından kullanılan yeniden kullanılabilir bez torbalar rastgele seçilerek incelenmiştir. Çalışmaya katılan Charles Gerba, bulguların kamu sağlığı açısından çok tehlikeli olduğunu ve insanların çoğunun bez alışveriş çantalarını haftada en az bir kez yıkamaları gerektiklerinin farkında dahi olmadıklarını vurgulamıştır. Bez torbalarda tespit edilen bakteri seviyesi, özellikle besin kaynaklı hastalıklara hassas olan çocuklarda çok ciddi hastalıklara ve hatta ölümlere neden olacak seviyededir.

Et ve kıyma ile balık paketlerinden sızan sular ve yıkanmayan bez çantalar bakteri ve hastalık mikropları üretmektedir ve çalışmanın sonuçlarına göre tüketiciler de bez çantaları nadiren yıkamaktadırlar. İnsanların %97’si bez çantaları asla yıkamadıklarını ifade etmişlerdir.

Yeniden kullanılabilir bez çantalar çevre dostu olabilirler, fakat mikrop ve bakteri
yuvası olduklarından insan sağlığı açısından çok tehlikeli ve zararlıdırlar. Foto: UANews

 

Bu tür kirlenmenin sonuçları gerçekten çok ciddi olabilmektedir. George Mason ve Pennsylvania Üniversiteleri tarafından 2012 yılında yapılan çalışmaların sonuçlarına göre; San Francisco eyaletinde 2007 yılında plastik poşetlerin yasaklanması sonrasında bakteri bağlantılı hastalıklar nedeniyle hastanelerin acil servislerine başvurular artmıştır.

Araştırma sonuçlarının yayınlandığı raporda, hastanelerin acil servislerine başvuruların arttığı ve diğer eyaletlere oranla en az dörtte bir oranında bir yükselme ve buna bağlı ölüm olaylarında aynı oranda bir artış olduğu ifade edilmiştir.

Her ne kadar korelasyon nedenselliği gerektirmese de San Francisco eyaletinde plastik poşetlerin yasaklanması sonrasında hastanelerin acil servislerine başvuru sayısındaki büyük artış, New York eyaleti senatörleri ve kamu sağlığı yetkililerinin plastik poşetleri yasaklamadan önce daha ayrıntılı bir inceleme yapmalarını gerektirmektedir.

Bunların yanı sıra yeniden kullanılabilir çantaların üretimi çok daha fazla enerji ve kaynak kullanımını da gerektirmekte ve çok daha fazla atığa neden olmaktadır. İngiltere Hükümeti Çevre Ajansı tarafından 2011 yılında yapılan bir çalışmada, pamuk torbaların gerçekten çevresel faydalar sağlaması için 131 kez kullanılması gerektiği tespit edilmiştir.

Kâğıt torbalara gelince, bunlar birçok durumda işe yaramakta ve çöp alanlarına atıldıklarında kolaylıkla parçalanarak çözülmektedirler. Fakat kâğıt torbaların da zararları bulunmaktadır.

 

Yapılan bir çalışmanın sonucunda, naylon poşetlerin üretiminin %71 oranında daha az enerji gerektirdiği gösterilmiştir. Naylon poşet yapımında kullanılan su gereksinimi kâğıt torba yapımında kullanılan su miktarına oranla %6 oranında daha azdır. Ayrıca kâğıt torbalar yaklaşık beş kat daha fazla katı atık oluşturmaktadır.

Yine de birçok insan plastik maddelerin okyanusları kirlettiği konusunda haklı endişelere sahiptir. Fakat gerçek problemi halletmek çok daha basittir, çöpler su kaynaklarına karışmaları önlenecek şekilde atık alanlarında depolanmalıdır.

Yapılması gereken daha çok şey olmasına karşın, Birleşik Devletler naylon poşetlerin okyanuslara karışmasını engellemek maksadıyla oldukça iyi işler yapmaktadır. 2017 yılında Environmental Sciences & Technology (Çevresel Bilimler & Teknoloji) dergisinde yayınlanan bir çalışmanın sonuçlarına göre dünya genelinde okyanuslara karışan naylon poşetlerin %95’i sadece on nehir yoluyla olmaktadır.

Bu nehirlerden sekizi Asya, diğer ikisi de Afrika kıtalarındadır. Hiç birisi Amerika topraklarında değildir. Science dergisinde 2015 yılında yayınlanan bir çalışmaya göre Birleşik Devletler dünya okyanuslarındaki plastik kirlenmesinin sadece %1’inden sorumludur.

 

Naylon poşetlere karşı mücadele çok daha kapsamlı bir yeşil hareketinin parçasıdır. Fakat diğer temelsiz kampanyalarda olduğu gibi naylon poşet karşıtı savaş da bilimsel gerçeklerden çok ideolojik temellere dayanmaktadır. İnsanların ihtiyaçlarına da hiç önem vermemekte, en azından genellikle her iki ürüne de bağlı olan fiziksel engellileri hiç dikkate almamaktadırlar.

Ümit edelim ki New York kanun yapıcıları kesinlikle bilimsel olmayan bu histeriye eğilim göstermez, çünkü bunun sonuçları insanlar ve çevre açısından çok kötüdür.

 

Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir, orijinal metne aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

Yeniden kullanılabilir bez torba kullanımının halk sağlığı açısından içerdiği risk ve tehlikeleri anlatan bir eğitim kampanyası düzenlenmeden naylon poşet kullanımından vaz geçilmesi çok daha ciddi riskler içermektedir. Özellikle havanın sıcak olduğu yaz aylarında bez torbalarda bakteri ve hastalık yapıcı mikrop oluşma olasılığı çok daha fazladır.

Bez torbaların üzerine kullanım prosedürleri yazılmalı ve her kullanım sonrasında çamaşır suyu ile yıkanmaları gerektiği tüketicilere öğretilmelidir. Özellikle yerel yönetimler, halka bez torbaların içerdikleri tehlike ve riskleri anlatan eğitim kampanyaları düzenlemelidir.

Tüketiciler bez torbalar kullanılırken çiğ gıdaları diğer ürünlerden mutlaka ayırmalı, bez torbalar kitap veya spor giysileri taşıma gibi başka maksatlarla kesinlikle kullanılmamalıdır. 

https://nypost.com/2019/01/20/science-shows-that-its-not-really-green-to-ban-plastic-bags/

 

 

 

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ
Yorumlar
  1. ercancanerblog dedi ki:

    Türkiye, İngiltere’nin çöplüğü mü?

    Ülkemizde “aşırı plastik kullanılıyor, her yer plastik oldu” diye marketten alışveriş yapınca 25 kuruş poşet parası isteniyor ya… Ülke diyet yaparken baklava yiyor, üzerine şerbet içiyor.

    Çevre duyarlılığı ayağına plastik poşeti 25 kuruşa satan Türkiye, İngiltere’den plastik çöp ithal ediyor. Kasım 2017-Ekim 2018 arasında “80 bin ton plastik çöp” satın aldı. Dünyada İngiltere’nin en çok çöpünü alan “ikinci ülke ”madalyasını göğsüne taktı!

    Peki, Türkiye nasıl dünya devi oldu çöpte? Çin, İngiltere’den plastik çöp alımını yasakladı. İngiltere bu plastik çöpleri bir yere kakalayacaktı. Her alanda dünya liderliğine oynayan güzel ülkem bu açığı kapadı!

    Birinci ülke kim? Malezya… Zira bu işler biraz karışık Malezya’da… Aldığı plastik atıkları sözde geri dönüşüme yolluyor. Yolladığı falan yok, bildiğin yakıyor! Denilen o ki, Malezya’nın bu çöpleri alması için birileri “el altından para alıyor.”

    Bu durumu taa Türkiye’den ben anladığıma göre, Malezyalılar da biliyor haliyle. Nitekim artan tepkiler üzerine Malezya hükümeti de yurtdışından plastik çöp alımını sınırlamaya yönelik bir çalışma yürütüyor. Üç yıl içinde çöp alımının tamamen bitirilmesi hedefleniyor.

    Gelelim Türkiye’ye… Ücretli poşet, çevre, doğa falan hikâye… Ayrıştırma işlemi için harcanan enerji ve bunun yol açtığı çevre kirliliği aslında elde edilen kazançtan daha fazlasını götürüyor.

    Uluslararası Science Dergisi’nde yayımlanan araştırmaya göre, Türkiye plastik atıkları geri dönüştürme konusunda en başarısız ilk 20 ülke arasında…

    OECD verileri Türkiye’nin çöpünün sadece yüzde 1’ini geri dönüşüme yolladığını, gerisini ise katı atık sahasına gönderdiğini söylüyor.

    Onlar yabancı kaynaklar… Türkiye İstatistik Kurumu’na göre bütün çöplerin sadece yüzde 10’u geri dönüşüme gönderiliyor. Bunların çoğunu kâğıt ve türevleri oluşturuyor.

    Sanki kendi çöpümüzün tamamını geri dönüşümde kullanabiliyormuşuz gibi Türkiye gemilerle plastik atık ithal ediyor! Bu süreç 2005’den beri artarak devam ediyor.

    Atık plastiklerin hangi işlemlerden geçiriliyor? Geri kazanımda nerelerde kullanılıyor? Yok! Kamuoyundan gizleniyor.

    Sahi İngiltere neden dönüştüremiyor da bize yolluyor? Bizim teknolojimiz onlardan daha mı iyi? İlla vardır bir sebebi… Malezya örneğine dikkat edilmeli!

    Nitekim Türkiye sahilleri tüm Akdeniz’in en kirlileri… Su değil sanki mikro plastik denizi… Esas ilginci Türkiye’de satılan 16 farklı markanın sofra tuzu örnekleri… İncelendi… Tamamında mikro plastik bulundu.

    O kadar küçükler ki, gözle görünmüyor insan vücuduna su ve yiyecek yoluyla giriyor. Kana karışıyor. Sonrasında organ iflas ediyor, kanser artıyor!

    Soran olursa ortamlarda “çevreyi koruyoruz” dersin. Plastik çöpü ithal edersin. Tebriklerimi lütfen kabul edin.
    MURAT MURATOĞLU