savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5872
EURO
34,8439
ALTIN
2.499,17
BIST
9.658,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Yağmurlu
19°C
Ankara
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
25°C
Salı Çok Bulutlu
28°C

Kutsal Bilgelik Katedrali

Kutsal Bilgelik Katedrali

Hagia Sophia

Kutsal Bilgelik Katedrali

 

Birleşik Devletler, Hagia Sophia’nın statüsünde yapılacak bir değişikliğin, bu olağanüstü binanın değerini ve modern dünyada çok nadir rastlanan; insanlığa hizmetin yanı sıra, çok ihtiyaç duyulan farklı gelenekler ve kültürler arasında köprü vazifesi gören benzersiz kabiliyetini azaltacağını değerlendirmektedir. Türkiye Hükümeti ile dini ve kültürel alanların korunması dâhil karşılıklı çıkarların geniş bir yelpazesinde birlikte çalışmaya devam etmek istiyoruz. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo

 

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 25 Temmuz 2020

 

İstanbul’un Fatih semtinde Altın Boynuz (Golden Horn) limanına bakan Hagia Sophia (Kutsal Bilgelik) yaklaşık 1,500 yıl önce, 537 yılında Bizans imparatoru Justinian tarafından inşa ettirilmiştir. Antheimios ve Isidoros tarafından beş yılda bitirilebilen 104 kolonlu katedral büyük bir törenle ibadete açılmıştır.

Osmanlı Sultanı Fatih II, 1453 yılında İstanbul’u fethetmiş ve bir Ortodoks Hıristiyan katedrali olan Hagia Sophia camiye dönüştürülmüştür.

Binanın dışına dört adet minare eklenmiş, içinde ise Hıristiyan ikonlar ve altın mozaikler Arapça dini yazılar ile örtülmüştür.

Yunan hükümeti tarafından ‘‘Hagia Sophia, UNESCO altında dünya kültür mirasına aittir. Kuran okuyarak onu camiye dönüştürme girişimi küresel topluma hakarettir’’ açıklaması yapılan müzenin duvarlarında Hıristiyan mirasının izleri. 

Müslüman Osmanlı imparatorluğu döneminde yüzlerce yıl cami statüsünde olan Hagia Sophia 1934 yılında Türkiye’yi daha laik bir kimliğe büründürmek maksadıyla müzeye dönüştürülmüştür.

O tarihten beri popüler bir turizm merkezi olan katedrali geçtiğimiz yıl 3,7 milyondan fazla insan ziyaret etmiştir. 1991 yılında küçük bir ibadet odası açılsa da ve geçmişte minarelerinden ezan okunsa da 24 Temmuz 2020 günü kılınan Cuma namazı 1930’lu yıllardan beri kılınan ilk toplu namazdır.

Diyanet İşleri Başkanlığına devredilen Kutsal Bilgelik Katedrali hakkında Birleşik Devletler Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından yapılan açıklama aşağıdadır:

‘‘Birleşik Devletler, Hagia Sophia’nın statüsünde yapılacak bir değişikliğin, bu olağanüstü binanın değerini ve modern dünyada çok nadir rastlanan; insanlığa hizmetin yanı sıra, çok ihtiyaç duyulan farklı gelenekler ve kültürler arasında köprü vazifesi gören benzersiz kabiliyetini azaltacağını değerlendirmektedir. Türkiye Hükümeti ile dini ve kültürel alanların korunması dâhil karşılıklı çıkarların geniş bir yelpazesinde birlikte çalışmaya devam etmek istiyoruz.’’

Bir zamanlar Sultan Mehmed II Vakfına ait olduğu gerekçesiyle Atatürk tarafından imzalanan kararname ile müze statüsüne sokulan Kutsal Bilgelik Katedralinin mahkeme kararı ile yeniden camiye dönüştürülmesi, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından halkına bağışlanan Atatürk Orman Çiftliğinin de yeniden eski statüsüne dönüştürülmesini gündeme getirmiştir.

1925 yılında Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kurulan çiftlik ölümünden bir yıl önce onun vasiyeti ile Türk halkına bırakılmıştır. 2011 yılında çiftliğin bazı kısımları başkanlık sarayı ve Ankapark yapımına ayrılmıştır.

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ
Yorumlar
  1. Ercan Caner dedi ki:

    (Oda Tv den Alıntıdır)
    Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinin ardından, devlet erkanının katılımıyla kılınan ilk Cuma namazı Alman basınında da büyük yankı uyandırdı.

    Deutsche Welle Türkçe’nin aktardığına göre, öne çıkan görüş, Türkiye’nin seküler değerlerden uzaklaştığı yönünde…..

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Ayasofya Camii’nde kılınan Cuma namazını yorumlayan Münchner Merkur gazetesi, Erdoğan’ın Türkiye’yi, devletin kurucu lideri Atatürk’ün çizgisinden kopardığını belirtiyor: “Erdoğan’ın Ayasofya’daki sözde inançlı duası aslında bir beddua. Bu dua, Türkiye’nin Avrupa’dan, çağdaşlıktan ve aydınlanma çağının değerlerinden kopuşunun bir ayini aslında. Avrupalıların çok uzun süre kabul etmek istemediği İslami ajandasını taçlandırıyor Erdoğan böylece. Cumhurbaşkanı, devletin kurucusu Atatürk’ün seküler ve Batı yanlısı çizgisini değil, Konstantinopolis’i Osmanlılar için fetheden Fatih Sultan Mehmet’in çizgisini takip ediyor. Bunun için Türkiye’yi yayılmacı bir askeri güce dönüştürdü. İçeride dini bir otorite, dışarıya karşı saldırgan…

    Erdoğan, Irak’ta, Suriye’de ve Libya’da üç cephede savaşıyor. Doğal gaza susayan sultan, yakında dördüncüsünü Yunanistan’ın Ege sularında açabilir. Avrupa çok dikkatli olmalı.”Rhein Zeitung da Türkiye’nin Batı’dan uzaklaştığı yorumunda bulunan bir diğer gazete:”Ayasofya’daki ilk Cuma namazı, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Atatürk’ün bir zamanlar modern ve laik Türkiyesi’ni soktuğu felaket yolunun bir sembolü. Kendini Ayasofya’nın dini fethinde gösteren, Batı değerlerinden giderek radikal bir hal alan kopuş, Yunanistan’ın Türk savaş gemileri tarafından provoke edilmesi ve Türkiye’nin Suriye ve Libya’daki problemli çizgisi ile kol kola gidiyor. Erdoğan tüm bu örneklerde dini ve milliyetçi duyguları körüklüyor. Batı’nın yapması gereken ise Erdoğan sonrası dönem için, Türkiye’de hoşgörüden yana olan güçleri daha fazla desteklemek.

    “Volksstimme gazetesi ise; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya’yı camiye dönüştürme kararının Türk halkı için bir bedeli olacağı görüşünde:”Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülme kutlamaları sönmeye başladığında Türkler, cumhurbaşkanlarının başlarına nasıl bir çorap ördüğünü anlayacak. Bu, Hristiyan dünyanın gururunun kırılması ile başladı. Yunanistan ve Rusya gibi Ortodoks ülkeler, Erdoğan’ın kültürel günahını asla affetmeyecek. Türkiye açısından varoluşsal öneme sahip turizm sektörü bu provokasyonların sonuçlarını doğrudan hissedecektir. Türkiye Dışişleri Bakanı, kısa süre önce Berlin’de ülkesinin koronavirüs salgını ile ilgili riskli bölgeler listesinden çıkarılması için nafile çaba harcadı. Bu yaz sezonunu unutabilirler, karar artık değişmeyecektir. Çok mu uzak? Almanya’da da Müslüman Türkler, imamların şerefelerinden ezan okuyabildiği minareli cami sayısının artmasını talep ediyor. Alman komşular arasında bu konuda zaten düşük olan onay daha da azalacaktır. Müslümanlar artık dilekleri için, bundan böyle Ayasofya’da da sonsuza dek dua edebilir.”

    Ayasofya’nın camiye dönüştürülme kararı, Wiesbadener Kurier gazetesine göre de Türkiye adına mantıklı değil:”Sultan Erdoğan hep büyük sesler çıkarmanın peşinde, daha sakin tonla r ona göre değil. Oysa cezbedici bir jeste ülkesinin çok ihtiyacı vardı. Turizm sektörü yerlerde sürünüyor ve Ayasofya’yı yılda 3,7 milyon kişi ziyaret ediyordu. Yabancı sermayenin ülkeye yatırım yapma hevesi azaldı. Bu şartlar altında, Ayasofya’yı dinler arası barış adına tüm insanlığın ortak ibadethanesi yapmak ne cömert bir jest, Türklerin egemenliğinin ne kadar güzel bir gösterisi olurdu. Ancak bu gerçekleşmedi.”