Demokrasi, fikridir; bir kafa meselesidir. Her halde, bir mide meselesi değildir. Hükümet ilkesi de bir adalet sevgisini ve ahlak düşüncesini gerektirir. Demokrasi, memleket aşkıdır, aynı zamanda babalık ve analıktır. Mustafa Kemal ATATÜRK
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 25 Ocak 2023
Bir sistem ve prosedürler bütünü olarak demokrasi, seçmenlerin kendi hür iradelerine dayanarak, ülkeyi yönetmek üzere hangi partiyi seçeceklerine karar vermelerine ve kendileri için hangi değerlerin önemli olduklarını belirlemelerine imkân sağlar.
Demokrasiyle ilgili yapılan çeşitli tanımların içinde ‘‘seçim’’ ifadesinin geçmesi, demokrasinin gereğinin sadece düzenli olarak yapılan seçimler olduğu yanlış algısına katkıda bulunmuştur. Oysa demokrasi, çoğunluğun yönetiminden çok daha fazlasını ifade eden bir kavramdır.
İdeal haliyle demokrasi, yönetilenlerin irade ve rızasına dayalı olarak, bütün vatandaşlara hesap vermekle yükümlü hukukun üstünlüğüne bağlı ve insan haklarına saygılı kurumlardan oluşan bir yönetim sistemidir. İktidarı elinde tutanların, bağımsız mahkemeler ve basın ile sivil toplum tarafından ülke içi ve dışında kontrollere tabi tutulduğu ve karşılıklı olarak birbirini güçlendiren yapılardan oluşan bir ağdır.
Ülkeyi yönetenler sadece kendilerine oy verenler için değil, bir bütün olarak halkın tamamının iyiliği için çalışmalı ve adil bir rekâbet ortamında rakip adaylar ve partilerle yarışmaya ve seçimleri kaybettiklerinde de sorunsuz iktidar değişimleri ve devirlerine açık olmalıdır.
Demokrasi, toplumun ideolojik olarak kutuplaştığı ve/veya kasten kutuplaştırıldığı durumlarda dahi barışçıl iktidar devrine ve kısa vadeli olmasa da uzun vadeli istikrara katkı sağlar. Seçimleri kaybetmek kesinlikle dünyanın sonu değildir, çünkü gerçek demokrasilerde kaybedenler mücadeleyi sürdürme ve başka bir seçimde kazanma şansına her zaman sahiptir.
Bazı sandık kurullarının seçmene oy pusulası ve zarflarını sandık kurulu mührüyle mühürlemeden verdikleri yolundaki yoğun şikayetler üzerine bugün toplanan Yüksek Seçim Kurulu sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına karar vermiştir. Sayım döküm işleminin buna göre yapılması gerekmektedir. Kamuoyuna, il ve ilçe seçim kurullarımıza, sandık kurullarına ve siyasi partilere duyurulur.
Demokrasi, bireye kendisini gücün keyfi kullanımından koruyan siyasi ve kişisel haklar sağlar ve bu koruma, özgürlükleri ihlal eden devlet mekanizmasının yanı sıra çoğunlukçu topluma karşı korunmayı da kapsar.
Bir ulusun, Viktor Orban’ın dediği gibi sadece bireylerden oluşan bir topluluktan ziyade, örgütlenmesi, güçlendirilmesi ve hatta inşa edilmesi gereken bir topluluk olduğu yaklaşımı doğru değildir. Orban’a göre Macaristan’da inşa edilen yeni devlet, liberalizmin temel değerlerini inkâr etmeyen, ancak bu yaklaşımı devlet mekanizmasının ana unsuru haline getirmeyen, farklı, kendine has ve milli bir yaklaşım içeren illiberal bir devlettir.
Demokrasi ve Seçimler
Demokratik bir sistemde özgür ve adil seçimler, özellikle de demokratik geçiş dönemlerinde kritik süreçlerdir. Seçim, iktidarın nihai hesap verebilirliğinin son noktası, halkın sesinin de kendi ve ülkenin geleceğinin yönlendirilmesi konusundaki tercihlerinin en net ve güçlü şekilde duyulduğu anlardır. Ancak özgür ve adil seçimler tek başına demokrasiye ulaşabilmek için kesinlikle yeterli değildir. Egemenliğin halka ait olduğu siyasi bir sistemde, halkın sesi demokratik süreçler ve kurumlar aracılığı ile seçimden sonra da duyulmalı ve saygı gösterilmelidir.
Bir demokrasinin başarılı olabilmesi; şeffaflık, hesap verebilirlik, hukukun üstünlüğü gibi temel ilkelerin yanı sıra işbirliği, hoşgörü ve uzlaşma kültürünün de ulusal dokuya yerleştirilmesine bağlıdır.
Halkı yolsuzluklarla mücadele etme, adalet isteme, iktidarı şeffaflık ve hesap verebilirliğe zorlama ile siyasi, ekonomik ve sosyal haklarını savunabilme alanlarında güçlendirmek, ulusal ve küresel bağlamda son yıllarda yükselmekte olan liberalizm karşıtı dalgaya karşı bir kuvvet çarpanı işlevini görebilir.
Freedom House-2022 Raporunda Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 2002 yılından beri Türkiye’yi yönetmektedir. Başlangıçta bazı liberal reformları hayat geçiren AKP giderek siyasi haklar ve özgürlüklere uymaz hale gelmiştir ve 2016 yılından beri kendisini eleştirenler ve muhaliflere geniş kapsamlı bir baskı uygulamaktadır. 2017 yılında yapılan anayasal değişiklikler gücü cumhurbaşkanın elinde toplamış ve kilit kontrol ve dengeleri ortadan kaldırmıştır. Erdoğan Türk siyasetine hakim olmayı sürdürürken, derinleşen ekonomik kriz ve siyasi gücünü daha da fazla pekiştirme fırsatları, hükümete muhalefeti ezmek ve kamusal söylemi sınırlandırmak için yeni güdüler vermiştir.