savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,8192
EURO
36,8506
ALTIN
2.973,91
BIST
10.252,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Parçalı Bulutlu
14°C
Ankara
14°C
Parçalı Bulutlu
Salı Yağmurlu
11°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
8°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
5°C
Cuma Parçalı Bulutlu
4°C

10 Bin Dolar Alan Siyasetçi Açıklanamıyor… Çünkü…

10 Bin Dolar Alan Siyasetçi Açıklanamıyor… Çünkü…

10 Bin Dolar Alan Siyasetçi Açıklanamıyor… Çünkü…

 

6 ay önceydi. Sedat Peker’in kendisi hakkındaki iddiaları üzerine TRT’ye çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Peker’in bir siyasetçiye ayda 10 bin dolar verdiğini ifşa etti.

O günden beri bu siyasetçinin kim olduğu soruluyor.

TBMM’deki tüm milletvekilleri zan altında kaldığı için, TBMM Başkanı Mustafa Şentop bile “hukuki sürecin başlatılabilmesi için tüm bilgi ve belgelerin hem adli makamlara hem de Meclis Başkanlığı’na gönderilmesini” istedi. Ardından Soylu ile görüştü. Görüşmeden sonra sadece, o siyasetçinin şu anda milletvekili olmadığı ve Soylu’nun konuya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na da bilgi verdiği bildirildi.

Ancak şu güne kadar ne o siyasetçinin ismi “resmen” açıklandı ne Cumhuriyet Savcılığının herhangi bir soruşturma açıp açmadığı öğrenilebildi.

Aslında resmen olmasa bile o siyasetçinin ismi defalarca dillendirildi, yazıldı, çizildi… Sedat Peker de dolaylı yoldan doğruladı…

İlginç olan, ismi geçen siyasetçinin sessiz kalması, kendisini arayan her gazeteciyi, “Müsait değilim.” gerekçesiyle geçiştirmesiydi.

İddialar gerçek dışıysa; verilecek tek cevap, “O ben değilim.” deyip hukuki yollara başvurmak değil midir?

Bu yapılmadığına göre, “Sükut ikrardan gelir” sonucu çıkmaz mı?

Soru Kim Olduğu Değil Niye Açıklanmadığı Olmalı

Tabloyu böyle özetledikten sonra Pazartesi günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı bütçesinin görüşmeleri sırasında yaşanan konuyla ilgili tartışmalara gelelim. Özetle şu diyaloglar yaşandı:

Garo Paylan: 10 bin doları söyle sen Sayın Bakan.

Soylu: Ben 10 bin doları söylerim, ama siz başka bir şey söylemek zorundasınız… Gazi Meclis’in namusuna, mehabetine, bir gram saygınız varsa Kılıçdaroğlu’nun bundan iki yıl önce üst üste söylediği, bu Mecliste ByLock kullanan milletvekillerini teker teker açıklamayan…

Paylan: Açıklasın, o da açıklasın.

Engin Özkoç: Şimdi Sayın Bakan, siz diyorsunuz ya, Ben 10 bin dolar konusunda konuşurum, ama başka şeylerin olması lâzım.”. Sayın Bakan, siz bir ulusal televizyona çıktınız ve ulusal televizyonda dediniz ki, “Evet, bir siyasetçi mafyadan 10 bin dolar alıyor. Siz İçişleri Bakanısınız, suçluyu neden koruyorsunuz? Eğer birisi bunu aldıysa, o güne kadar neden o suçu işleyeni Cumhuriyet Başsavcılarına ihbar etmediniz? Neden teşkilâtınıza bununla ilgili gereğini yapması için emir vermediniz? 10 bin dolar alan siyasetçinin adını Meclis Başkanı’na açıkladınız, ama Aman bunu kimse duymasın.” diye neden hâlâ o kişiyi korumaya devam ediyorsunuz ? Siz, rüşvet alanların koruyucusu olamazsınız Sayın Bakan… Şimdi siz, 10 bin dolar alan siyasetçiyi açıklayacak mısınız, açıklamayacak mısınız? Öyle demeyin, böyle demeyin, farklı farklı konuşmayın; benim de gözümün içine baka baka, milletin de gözünün içine baka baka, “Ben İçişleri Bakanı’yım, ben sözümün arkasında dururum, açıklarım.” deyin.

Mehmet Bekaroğlu: Sayın Bakanım, bakın, sizden önce hiçbir bakan şöyle bir laf etmemişti: “Görevim gereği mahrem bilgilere sahibim.” Ne demek bu? Yani kimin hakkında, hangileri hakkında böyle göreviniz gereği mahrem bilgilere sahipsiniz ve niçin bunu şimdi, bu şekilde, sizinle ilgili bu kadar tartışma yapıldığı zamanda söylüyorsunuz? A ynı şekilde arkadaşlar sordular; meşhur bir laf attınız ortaya, duruyor ortada. Her ay 10 bin dolar rüşvet alan kimdir Sayın Bakanım?… Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İçişleri Bakanı’sınız; çok ciddi, ağırbaşlı olmanız gerekiyor… Yani gerçekten nedir bu bilgiler? Bu bilgileri bir yerde tutuyor musunuz? Şantaj için mi kullanacaksınız bu bilgileri? İnsanın aklına geliyor.

Paylan: “Eğer yarın beni görevden alırsanız, ben bunu açıklarım.” diye bunu koz olarak tutuyor. Bu bir suçtur ve bu anlamda suçların odağında olan bir İçişleri Bakanı var. Pek çok karanlık işe bulaşmış insanlarla ilgili fotoğrafları var ve onlarla ilgili açıklamalarda bulunmuyor.

Yaşar Tüzün: “Ben 10 bin doları alan siyasetçiyi söylerim, siz de başka şeyler söylemek zorunda kalırsınız.” dedi. Sayın Soylu, sizin blöflerinizden bu ülke gerçekten illallah etti. Bir suçluyu korumak için bu attığınız kaçıncı takla oluyor? Blöflerinizi, gerçekten başka suçlu üzerinden yapmayınız.

Devletin Kayıtlarında Var” İtirafı

Bakan Soylu’nun tüm bu ağır suçlamalara cevabı ise şu oldu:

10 bin dolar meselesi de devletin kayıtlarında vardır ve göreceksiniz bu ülkede yargı… Ve bundan sonraki süreçte açığa çıkacaktır. Aman siz açığa düşmeyin ha, aman siz açığa düşmeyin!”

Şimdi Soylu’nun bu cevabıyla, “Görevim gereği mahrem bilgilere sahibim.”, “Ben 10 bin doları söylerim, ama siz başka bir şey söylemek zorundasınız.” ve “Aman siz açığa düşmeyin ha, aman siz açığa düşmeyin!” sözlerini birleştirelim.

Bunlara, geçen yıl ben gözaltına alıp tutuklandığımda Gazeteci-Yazar Faruk Bildirici’nin, “Müyesser Yıldız’ın telefonlarının dinlendiğini önceden biliyor muydunuz?” sorusuna verdiği, “Bu manipülatif bir soru. Önceden bilip bilmediğimi öğrenip de ne olacak?.. Ben o astsubayı kastetmemişimdir. Başka birisidir.” şeklindeki cevabını ekleyelim.

Şöyle bir sonuç çıkmaz mı?

Demek ki; Soylu, legal veya illegal dinlenen telefon kayıtlarından veya gizli yürütülen soruşturmalardan haberdar!..

10 bin dolar alan siyasetçi özelinde bakarsak; “Devletin kayıtlarında var ve yargı sürecinde açığa çıkacaktır.” dediğine göre; henüz yargıya intikal ettirilmemiş, soruşturma sürecindeki bir dosyanın -itirafçı beyanı ya da telefon tapesi- içeriğini biliyor demektir.

Bu ise soruşturmanın gizlililiği ve yargı bağımsızlığı adına açıkça bir suç!..

Öyleyse; mutlaka delili sorulacağından, şu aşamada 10 bin dolar alan siyasetçiyi açıklarsa, bir anlamda kendisinin de “suç” işlediğini açıklamış olmayacak mı?

O yüzden gelinen noktada artık, “10 bin dolar alan siyasetçi kim?” değil, “Neden açıklanamıyor?” sorusunun sorulması gerekmez mi?

Müyesser YILDIZ, 25 Kasım 2021

 

Kaynak: https://muyesseryildiz.com/2021/11/25/10-bin-dolar-alan-siyasetci-aciklanamiyor-cunku/

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.